Prof. Dr. Onur Erol, kalça estetiği için kendi geliştirdiği 'kalça asma' yöntemiyle ilgili sorularımızı yanıtladı...
* Kalça astırma nedir?
'Kalça asma' benim geliştirdiğim, ameliyatsız olarak sarkmış olan kalçanın dikişlerle asılmasını sağlayan yöntemin adı. Aynen 'kaş asma' gibi. Bu yöntemde ameliyata gerek kalmıyor. Gevşeme nedeniyle sarkan kalça bölgesi, bu teknikle toparlanıyor. Yapısal olarak düşük kalçalı kadınlara da uygulanıyor.
Lokal (bölgesel) anestezi ya da biraz uyutarak gerçekleştirilen operasyon, ortalama yarım saat sürüyor. Bu sayede yuvarlak bir kalça elde ediliyor. Asma dikişleri tamamen kalça kıvrımının içinde gizli oluyor. Kesiler minik olduğu için hiç iz kalmıyor. İpliklerin geçtiği yerlerin izleri çok dikkat edilirse, birkaç ay görülür. Ancak, daha sonra bu izler de tamamen kaybolur. Operasyonla yuvarlak kalçalar oluşuyor.
* Kalça asmanın silikonla kalça oluşturmaya göre avantajı nedir?
Bu teknikte vücuda yabancı bir cisim koyma ihtiyacı olmuyor. Operasyonun ertesi günü hastalar işlerine gidebiliyor. Silikon ise, çok daha zahmetli bir ameliyat gerektiriyor. Ben tercih etmiyorum, yurtdışında da çok ender olarak kullanılıyor. Silikon kalça bölgesinde kullanıldığında, zamanla istenmeyen sonuçları olabiliyor. Şekil bozuklukları daha sık olabiliyor. Oradaki kas zedelenebiliyor. Bu nedenle, yoğun ağrı çeken hastalara rastlıyoruz.
* Kalça asmada bir süre sonra sarkma oluşabiliyor mu?
Kişiye göre değişiyor. Bir yıl sonra da sarkma tekrarlayabiliyor, beş yıl sonra da tekrarı gerekebiliyor.
* Dikişlerin patlaması gibi riskleri oluyor mu?
Kalça asmada üç hafta dikkat edilmesi gerekiyor. Hastalar öyle pat diye hemen oturmuyor. Zorlama olursa, dikişler içerde dokuları yırtarak gevşeyebilir. Dikiş kopmaz, çok sağlamdır. Ancak, gevşeme olabilir. Bunun için üç hafta süreyle dikkatli oturmalarını ve varis çorabı giymelerini öneriyoruz. Üç haftadan sonra bu risk azalıyor, bir buçuk ay sonra ise hiç iz kalmıyor.
* Kalça asmak için en uygun zaman hangisidir?
Bu operasyon en geç haziran ayının ortalarına kadar yapılmalıdır. Bence en ideal zaman kış ayları ve bahardır. Kadınlar yaz aylarına böylece daha formda kalçalarla girebiliyor.
* Sık yapılan bir operasyon mu?
Bu, benim geliştirdiğim bir yöntem. Henüz yayınlamadığım için diğer plastik cerrahlar tarafından uygulanmıyor. Mayıs ayında Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Kongresi'nde davetli panel konuşmacısı olarak, meslektaşlarımla bu yöntemi paylaşacağım. Zaten konu çok ilgi çektiği için bu panele dahil edildim.
* Kimlere uygulanamaz?
Çok yaşlanmış ve derileri çok sarkmış kişilerde bu yöntem başarılı olamaz. Bu takdirde, keserek bu sarkmaları gidermek gerekir.
* Bu operasyonu geçiren kadınların daha sonra hamile kalmasında bir sorun olabilir mi?
Hayır, kesinlikle olmaz.
* En ideal kalçalar nasıldır? Kadınlar hayalindeki kalçalara bu yöntemle kavuşabiliyor mu?
Yapılan bir araştırma, kadınlarda kalça ile belin 1.7 ile 1 oranında olduğunu gösteriyor. Bunun daha açık tarifi; neredeyse bel ölçümünün iki katına yakın kalçalara sahip olmaktır. Beli 60 olan bir kadının ideal kalçaları 102'dir. Küba ve Brezilya'da kalçaların çekici olması, muhtemelen bu ölçülerdeki kadınların çokluğundan kaynaklanır. Özellikle Brezilya'da bu ölçülere ulaşamayan kadın, kalçalarını büyüterek, çekici ve seksi duruma getirebilmektedir. Latin danslarında bu anatominin de çok önemi olsa gerek.
* 90-60-90 ölçüsü o zaman çok da doğru değil mi?
Bu ölçüler güzellik yarışmalarında, genel bir fikir vermek için kullanılır. Yüzde 100 doğru olamazlar. Zira, göğüs yapısı geniş, ama memeleri küçük olan bir kişi de 90 ölçüsüne ulaşabilir. Kalçada da aynı durum söz konusudur. Kalça kemiği geniş olan bir kişide ölçüm büyük çıkacaktır. Ancak, kalçanın yuvarlak çıkıntısı bu kişilerde eksik olduğunda hiç de çekici, güzel bir görüntü vermeyecektir.
* Erkekler de kalça şekillendirme ameliyatı yaptırıyor mu?
Erkeklerde kalçanın küçük olması gerekir. Hemen hemen kalça ölçüsü bel oranına yakındır. Erkekler daha çok kalça küçültme için başvuruyor. Nadir olarak büyütme başvuruları da karşımıza çıkıyor.
0 yorum:
Yorum Gönder