Kerevizin küçük yeşil yapraklarından beklenmeyecek büyüklükte bir etkisi olduğunu, biliyor muydunuz? Kereviz vücuttaki steroid seviyesini artırarak erkeği daha cazip kılıyor. Sadece birkaç sap çiğnemek bile yeterli.
ABD'li doktorlar Judy Garman, Walter Gaman ve Mark Anderson'ın ortaklaşa yazdığı "Genç Kalın: Nihai Sağlık İçin Kanıtlanmış On Adım" adlı kitaba göre, kereviz "doğal Viagra" olma özelliğini taşıyor.
Milliyet gazetesinde yer alan haberde kerevizin ejakülasyon sıvılarının miktarını artırdığına dikkat çekiliyor. Ayrıca kerevizde, insan terinde bulunan ve erkekleri daha çekici kılan seks feromonunu üreten "androsteron" adlı bir steroid bulunuyor.
Dolayısıyla bu sebzeden tüketmek, steroid seviyesini artırarak erkeği daha cazip kılıyor. Üstelik kilolarca kereviz almaya gerek yok. Birkaç sap kereviz çiğnemek de aynı etkiyi yaratıyor.
Penis kanseri riskini ve partnerlerin rahim ağzı kanseri riskini azaltan sünnet, ciddiye alınması gereken önemli bir cerrahi işlemdir. Sosyokültürel, psikolojik, tıbbi ve dini yönleri açısından birçok ülkede erkeklerde en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet konusunda bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı; "Özellikle uygun yaş dönemleri seçilerek ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılan sünnetin idrar yolları enfeksiyonlarında anlamlı derecede gerileme sağlanıyor. Ayrıca sünnet, partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık 1,5 ile 8,5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama 4 kat azaltıyor" dedi.
Sünnetli kişilerle sünnetsizler
karşılaştırdığında, temizliğin daha kolay olması sebebiyle, ileriki yaşlarda çeşitli enfeksiyonlardan korunma olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Nadir Tosyalı, "Öte yandan, sünnetli erkeklerin partnerlerine enfeksiyon bulaştırma riski, sünnetsiz olanlara oranla daha az olabiliyor. Sünnetsiz olan erkeklerde sünnet derisinin iç bölgesine yerleşecek bakteriyel yoğunluk arttıkça partnere enfeksiyon bulaşma riski daha yüksek" dedi.
Sünnette uygun yaş dönemi nedir?
Sünnet için en uygun yaş dönemi konusunda da bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, "Amerika Pediatri Derneği'nin yaptığı çalışmalarda görülmüş ki yeni doğan döneminde yapılan sünnetler azımsanmayacak oranda çocukları üriner sistem enfeksiyonlarından koruyor. Bu, bazı yayınlarda 10 kat şeklinde ortaya konulmuş. Yani genel olarak baktığımızda yeni doğan döneminde sünnet olan çocuklarda üriner sistem enfeksiyon riski, yeni doğan döneminde sünnet olmayanlara oranla 10 kat azalıyor" dedi.
Dr. Nadir Tosyalı sözlerine şöyle devam etti; "Öncelikle bu sayede enfeksiyon gelişme riski azalmış oluyor. Ayrıca, yeni doğan döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor ve yeni doğanda damar yapıları tam gelişmediği için çocukta herhangi bir kan hastalığı yoksa, diğer yaş gruplarına göre kanama daha az olabiliyor. Bu dönemde sünnet yapılmasının bir başka avantajı da genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabilmesidir. Anne sütünün içinde bir takım maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem de ağrı kesici özelliğinden dolayı daha az acı duymasını sağlıyor."
Sünnetin 2-6 yaş döneminde yapılması neden önerilmiyor?
Bu dönem çocuğun psikosasyol gelişim dönemindeki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ve o bölgeye yönelik olarak yapılacak herhangi bir girişimin çocukların sonraki yaşamlarında derin psikolojik izler bırakabileceğine işaret eden Dr. Tosyalı,
"Bu konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada; 2-5 yaş arasında sünnet geçirmiş çocukların ileriki yaşantılarında, o bölgeye herhangi bir cerrahi işlem yapılmamış çoçuklara oranla iş ve aile mutluluğu değerlerinde anlamlı bir gerileme yaşandığı gözlenmiş" diye konuştu.
6 yaşından sonra yapılacak sünnetlerde nelere dikkat etmek gerekiyor?
"6 yaşından sonraki dönem, çocuğun artık psikososyal gelişiminin belli bir düzeye eriştiği ve biraz daha olayların farkındalığını yaşadığı dönemdir. Ancak bu dönem sonrasında da sünneti geciktirmemekte fayda var" diyen Dr. Nadir Tosyalı, 6 yaşından sonra yapılacak sünnetin 7 yaşına kadar tamamlanması gerektiğini, aksi takdirde çocuğun sünnetli olmamasından dolayı okuldaki toplumsal aidiyet duygusu açısından bir duygusal travma yaşatabileceğini belirtti. Tosyalı ayrıca yeni doğan döneminden sonra yapılan sünnet işlemlerinin de mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sünnet sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
Sünnet sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Nadir Tosyalı, "Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten 6-8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, glans (penis uç bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3. ve 5. günlerden sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının varlığının devam etmesi gibi durumlar bir sorun olduğunu gösterir Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir" dedi.
Waist Disposal: The Ultimate Fat Loss Manual for Men (Erkekler İçin Garantili Göbekten Kurtulma Rehberi) adlı kitabın yazarı Doktor John Biffra, beş maddeye uyarsanız bir ayda göbeğinizin erimeye başlayacağını söylüyor. 1 ayda göbeği eritme yöntemleri
1.Kalori saymayı unutun! Kaloriler yerine ne yediğinize dikkat edin. Yüksek proteinli, düşük kalorili ve doyurucu yemekler yemelisiniz. Aç kalıp iştahınızın şahlanmasına yol açmayın. Ara öğünlerde kuruyemiş atıştırın.
2.Gazlı içeceklerden, şekerli yiyeceklerden uzak durun.
3.Et, balık, tavuk, yumurta, havuç ve patates dışındaki sebzeler, özgürce yiyebilecekleriniz. Her zaman şunu aklınızda tutun: Bütün alışkanlıklarımızın temelinde evrimsel geçmişimiz var. Evrimin başından beri et, balık, meyve, yumurta, fındık-fıstık, sebze yiyoruz. Ama sağlığa zararlı yiyeceklerle yakın geçmişte tanıştık. Bizim için bu kadar yeni olan yiyecekleri, hayatımızdan çıkarmak ne kadar zor olabilir ki?
4.Diyeti ve sporu sadece göbekten kurtulma yolu olarak görmeyin. Yapacağınız her şey genel sağlığınız için faydalı. Bunu düşünürseniz severek spor yaparsınız.
5.Amacınız kilo vermek değil, yağlardan kurtulmak olsun.
SPORUN ETKİSİ YÜZDE 40
"Bütünegzersizler kilo verdirir. Kilo vermenin mantığı, vücudun kalori yakmasıdır. Aslında oturduğumuz yerde bile bunu yaparız; nefes alıp vermek, elimizi kaldırmak, yediğimiz yemekleri sindirmek gibi yaşamsal faaliyetlerimizde vücudumuz kalori yakar'' diyen Spor Birimleri Şefi Erhan Ünal, şöyle devam etti:
''Ama önemli olan, kas oranımızı artırmak ve karın kaslarını kuvvetlendirmektir. Bunu da öncelikle direnç egzersizleriyle başarabiliriz. Ağırlık egzersizleri, pilates, yoga gibi... Bu egzersizler, kas oranlarını artırarak metabolizmayı hızlandırır. Daha çok kalori yakmak için ayrıca 30-50 dakikalık kardiyovasküler egzersizler faydalıdır; yani koşu, yürüyüş, bisiklet, kick boks, futbol, basketbol, tenis... Yağ yakarken ve göbeği eritirken; beslenme yüzde 60, spor ise yüzde 40 oranında etkilidir. Beslenmeyi düzene sokmadan kilo vermek imkânsızdır."
ERKEKLER DİYETTE %99.9 BAŞARILI
Dr. John Biffra, erkeklerin kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini söylüyor. 30 günlük düzenli bir diyetin sonunda, hem göbeğinizin küçüleceğini hem de enerjinizin artacağını belirtiyor:
"Erkeklerin psikolojisi çok basit. Kadınlarınki ise çok daha karışık; belki hormonal etkilerden, belki tekrarlanan diyetlerden, belki de evrimsel nedenlerden... Kadınlar daha uzun sürede kilo veriyor. Ama 100 erkeği alın, onlara nasıl doğru besleneceklerini gösterin, yüzde 99.9'u hemen kilo vermeye başlayacaktır."
DİYETTE NELER YEMELİSİNİZ?
Dr. John Biffra, çok satacak bir kitap yazdı ama siz sadece ona bağımlı kalmayın. Uzmanlar, diyete başlamadan önce, böbreküstü bezleri ve tiroit hormonlarınız, kolesterol ve yağ oranlarınız, açlık ve tokluk kan şekeriniz hakkında tahlil yaptırmanız gerektiğini söylüyor. Çünkü hormonlarınız veya farkına varmadığınız hastalıklarınız, göbeklenmenize yol açmış olabilir. Metabolik bir sorununuz yoksa diyete başlayabilirsiniz. "Bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir" diyeti yapacağınızı zannetmeyin. Diyet uzmanı size yaşam koşullarınıza ve yemek alışkanlıklarınıza uygun diyeti verecektir. Ama şu kurallara da uyun:
•Sevmeseniz de sebze yemelisiniz. Ama etli sebze yemeklerinden bahsetmiyoruz.
•Et istiyorsanız ve kolesterol probleminiz yoksa ızgara et, fırında rosto tarzı yemekleri tercih edin.
•Etin suyu yerine kendisini tüketin. Yani pilavınızın üstüne koymak için "Şu yemeğin suyundan biraz alayım" demeyin.
•Haftanın iki günü kırmızı et, iki günü balık, iki günü ise tavuk yemelisiniz. Bunların ızgara, buğulama ya da fırında pişirilmiş olmasına dikkat edin.
•Ekmek olmadan doymayanlardan mısınız? Çok tahıllı veya tam buğday ekmeğini tercih edin (Diyet yapan kadınlar gibi görünmekten korkmayın, çok tahıllı ekmekler hem lezzetli ve sağlıklı, hem de havalı).
•Ortalama 10 kg. fazlalığı olan bir erkek, günde 3 orta boy dilim ekmek ya da onun yerine 6 yemek kaşığı pilav/makarna tükmeli.
•Havuç hariç, sebzelerin hepsini çiğ olarak sınırsız tüketebilirsiniz.
•Meyvelerden muz, üzüm ve incir yerine şeftali, armut, karpuz, malta eriği, kiraz, erik ve çileği tercih edin.
•Ara öğünde, sabah saat 10.30-11.00 civarı yarım simit ve bir bardak ayran tüketin. Simitteki susamın yağlarıyla ayranın yağı birleşince, karın yağlarını kırıyor. Akşam üzeri ise saat 15.30 civarında meyve yemelisiniz. •10 günde bir, bir porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ama diyet tatlı olmasın.
•Alkole gelince... Homer Simpson gibi olmak istemiyorsunuz değil mi? O zaman birayı unutun! Viski, votka, rakı ve şarap içebilirsiniz. Ama en iyisinin şarap olduğunu unutmayın.
•Masa başı işi yapıyorsanız metabolizmanızı hızlandırmanız gerek. Bunun için yeşil çay (yeşil çayın şeftali aromalı gibi çeşitlerini deneyebilirsiniz, yeter ki şekersiz olsun), limonlu su, elma suyu veya biberiye, kekik, tarçın, karanfil çayları için. Bu içecekler hem şekeri düzenliyor, hem de metabolizmanızı canlandırıyor.
MASA BAŞI EGZERSİZİ
•Masa başında, oturduğunuz yerde küçük hareketlerle karın bölgenizi çalıştırın: Karnınızı içeri çekip bacaklarınızı uzatın ve sanki frene, gaza basar gibi ayaklarınızı itin.
•Bir de, bir zahmet spor yapın! Spor salonuna üye olmasanız da yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir ve mesela televizyon izlerken suyunuzu mutfaktan kendiniz alabilirsiniz!
KEL OLMAK KADAR KORKUTUCU
"Erkeklerin zayıflamak istemesinde estetik etiketler önemli. Erkekler görünüşlerini kafaya taktıkları zaman, en çok göbekleri yüzünden üzülürler. Göbeklerindeki yağları tutup, 'İşte bundan kurtulmak istiyorum' derler. Çünkü günümüzün estetik anlayışına göre, minik bir göbeğin olması, kel olmak kadar korkutucu. Oysa 10 yıl önce karın bölgesindeki yağlara karşı daha hoşgörülüydük. Hatta büyük göbekler, zengin sofralar bir gurur kaynağıydı. Şimdi, sağlık hakkında daha bilinçliyiz" diyor Dr. Biffra. 8 Amerikan hükümetinin yaptığı araştırmaya göre, 2020'de 10 erkekten 8'i obez olacak.
Habertürk / Heja Bozyel
Sosyokültürel, psikolojik, tıbbi ve dini yönleri açısından birçok ülkede erkeklerde en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet konusunda bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı; "Özellikle uygun yaş dönemleri seçilerek ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılan sünnetin idrar yolları enfeksiyonlarında anlamlı derecede gerileme sağlanıyor. Ayrıca sünnet, partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık 1,5 ile 8,5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama 4 kat azaltıyor" dedi.
Sünnetli kişilerle sünnetsizler
karşılaştırdığında, temizliğin daha kolay olması sebebiyle, ileriki yaşlarda çeşitli enfeksiyonlardan korunma olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Nadir Tosyalı, "Öte yandan, sünnetli erkeklerin partnerlerine enfeksiyon bulaştırma riski, sünnetsiz olanlara oranla daha az olabiliyor. Sünnetsiz olan erkeklerde sünnet derisinin iç bölgesine yerleşecek bakteriyel yoğunluk arttıkça partnere enfeksiyon bulaşma riski daha yüksek" dedi.
Sünnette uygun yaş dönemi nedir?
Sünnet için en uygun yaş dönemi konusunda da bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, "Amerika Pediatri Derneği'nin yaptığı çalışmalarda görülmüş ki yeni doğan döneminde yapılan sünnetler azımsanmayacak oranda çocukları üriner sistem enfeksiyonlarından koruyor. Bu, bazı yayınlarda 10 kat şeklinde ortaya konulmuş. Yani genel olarak baktığımızda yeni doğan döneminde sünnet olan çocuklarda üriner sistem enfeksiyon riski, yeni doğan döneminde sünnet olmayanlara oranla 10 kat azalıyor" dedi.
Dr. Nadir Tosyalı sözlerine şöyle devam etti; "Öncelikle bu sayede enfeksiyon gelişme riski azalmış oluyor. Ayrıca, yeni doğan döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor ve yeni doğanda damar yapıları tam gelişmediği için çocukta herhangi bir kan hastalığı yoksa, diğer yaş gruplarına göre kanama daha az olabiliyor. Bu dönemde sünnet yapılmasının bir başka avantajı da genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabilmesidir. Anne sütünün içinde bir takım maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem de ağrı kesici özelliğinden dolayı daha az acı duymasını sağlıyor."
Sünnetin 2-6 yaş döneminde yapılması neden önerilmiyor?
Bu dönem çocuğun psikosasyol gelişim dönemindeki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ve o bölgeye yönelik olarak yapılacak herhangi bir girişimin çocukların sonraki yaşamlarında derin psikolojik izler bırakabileceğine işaret eden Dr. Tosyalı,
"Bu konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada; 2-5 yaş arasında sünnet geçirmiş çocukların ileriki yaşantılarında, o bölgeye herhangi bir cerrahi işlem yapılmamış çoçuklara oranla iş ve aile mutluluğu değerlerinde anlamlı bir gerileme yaşandığı gözlenmiş" diye konuştu.
6 yaşından sonra yapılacak sünnetlerde nelere dikkat etmek gerekiyor?
"6 yaşından sonraki dönem, çocuğun artık psikososyal gelişiminin belli bir düzeye eriştiği ve biraz daha olayların farkındalığını yaşadığı dönemdir. Ancak bu dönem sonrasında da sünneti geciktirmemekte fayda var" diyen Dr. Nadir Tosyalı, 6 yaşından sonra yapılacak sünnetin 7 yaşına kadar tamamlanması gerektiğini, aksi takdirde çocuğun sünnetli olmamasından dolayı okuldaki toplumsal aidiyet duygusu açısından bir duygusal travma yaşatabileceğini belirtti. Tosyalı ayrıca yeni doğan döneminden sonra yapılan sünnet işlemlerinin de mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Sünnet sonrası nelere dikkat etmek gerekir?
Sünnet sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Nadir Tosyalı, "Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten 6-8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, glans (penis uç bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3. ve 5. günlerden sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının varlığının devam etmesi gibi durumlar bir sorun olduğunu gösterir Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir" dedi.
1 ayda göbeği eritme yöntemleri
1.Kalori saymayı unutun! Kaloriler yerine ne yediğinize dikkat edin. Yüksek proteinli, düşük kalorili ve doyurucu yemekler yemelisiniz. Aç kalıp iştahınızın şahlanmasına yol açmayın. Ara öğünlerde kuruyemiş atıştırın.
2.Gazlı içeceklerden, şekerli yiyeceklerden uzak durun.
3.Et, balık, tavuk, yumurta, havuç ve patates dışındaki sebzeler, özgürce yiyebilecekleriniz. Her zaman şunu aklınızda tutun: Bütün alışkanlıklarımızın temelinde evrimsel geçmişimiz var. Evrimin başından beri et, balık, meyve, yumurta, fındık-fıstık, sebze yiyoruz. Ama sağlığa zararlı yiyeceklerle yakın geçmişte tanıştık. Bizim için bu kadar yeni olan yiyecekleri, hayatımızdan çıkarmak ne kadar zor olabilir ki?
4.Diyeti ve sporu sadece göbekten kurtulma yolu olarak görmeyin. Yapacağınız her şey genel sağlığınız için faydalı. Bunu düşünürseniz severek spor yaparsınız.
5.Amacınız kilo vermek değil, yağlardan kurtulmak olsun.
SPORUN ETKİSİ YÜZDE 40
"Bütünegzersizler kilo verdirir. Kilo vermenin mantığı, vücudun kalori yakmasıdır. Aslında oturduğumuz yerde bile bunu yaparız; nefes alıp vermek, elimizi kaldırmak, yediğimiz yemekleri sindirmek gibi yaşamsal faaliyetlerimizde vücudumuz kalori yakar'' diyen Spor Birimleri Şefi Erhan Ünal, şöyle devam etti:
''Ama önemli olan, kas oranımızı artırmak ve karın kaslarını kuvvetlendirmektir. Bunu da öncelikle direnç egzersizleriyle başarabiliriz. Ağırlık egzersizleri, pilates, yoga gibi... Bu egzersizler, kas oranlarını artırarak metabolizmayı hızlandırır. Daha çok kalori yakmak için ayrıca 30-50 dakikalık kardiyovasküler egzersizler faydalıdır; yani koşu, yürüyüş, bisiklet, kick boks, futbol, basketbol, tenis... Yağ yakarken ve göbeği eritirken; beslenme yüzde 60, spor ise yüzde 40 oranında etkilidir. Beslenmeyi düzene sokmadan kilo vermek imkânsızdır."
ERKEKLER DİYETTE %99.9 BAŞARILI
Dr. John Biffra, erkeklerin kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini söylüyor. 30 günlük düzenli bir diyetin sonunda, hem göbeğinizin küçüleceğini hem de enerjinizin artacağını belirtiyor:
"Erkeklerin psikolojisi çok basit. Kadınlarınki ise çok daha karışık; belki hormonal etkilerden, belki tekrarlanan diyetlerden, belki de evrimsel nedenlerden... Kadınlar daha uzun sürede kilo veriyor. Ama 100 erkeği alın, onlara nasıl doğru besleneceklerini gösterin, yüzde 99.9'u hemen kilo vermeye başlayacaktır."
DİYETTE NELER YEMELİSİNİZ?
Dr. John Biffra, çok satacak bir kitap yazdı ama siz sadece ona bağımlı kalmayın. Uzmanlar, diyete başlamadan önce, böbreküstü bezleri ve tiroit hormonlarınız, kolesterol ve yağ oranlarınız, açlık ve tokluk kan şekeriniz hakkında tahlil yaptırmanız gerektiğini söylüyor. Çünkü hormonlarınız veya farkına varmadığınız hastalıklarınız, göbeklenmenize yol açmış olabilir. Metabolik bir sorununuz yoksa diyete başlayabilirsiniz. "Bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir" diyeti yapacağınızı zannetmeyin. Diyet uzmanı size yaşam koşullarınıza ve yemek alışkanlıklarınıza uygun diyeti verecektir. Ama şu kurallara da uyun:
•Sevmeseniz de sebze yemelisiniz. Ama etli sebze yemeklerinden bahsetmiyoruz.
•Et istiyorsanız ve kolesterol probleminiz yoksa ızgara et, fırında rosto tarzı yemekleri tercih edin.
•Etin suyu yerine kendisini tüketin. Yani pilavınızın üstüne koymak için "Şu yemeğin suyundan biraz alayım" demeyin.
•Haftanın iki günü kırmızı et, iki günü balık, iki günü ise tavuk yemelisiniz. Bunların ızgara, buğulama ya da fırında pişirilmiş olmasına dikkat edin.
•Ekmek olmadan doymayanlardan mısınız? Çok tahıllı veya tam buğday ekmeğini tercih edin (Diyet yapan kadınlar gibi görünmekten korkmayın, çok tahıllı ekmekler hem lezzetli ve sağlıklı, hem de havalı).
•Ortalama 10 kg. fazlalığı olan bir erkek, günde 3 orta boy dilim ekmek ya da onun yerine 6 yemek kaşığı pilav/makarna tükmeli.
•Havuç hariç, sebzelerin hepsini çiğ olarak sınırsız tüketebilirsiniz.
•Meyvelerden muz, üzüm ve incir yerine şeftali, armut, karpuz, malta eriği, kiraz, erik ve çileği tercih edin.
•Ara öğünde, sabah saat 10.30-11.00 civarı yarım simit ve bir bardak ayran tüketin. Simitteki susamın yağlarıyla ayranın yağı birleşince, karın yağlarını kırıyor. Akşam üzeri ise saat 15.30 civarında meyve yemelisiniz. •10 günde bir, bir porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ama diyet tatlı olmasın.
•Alkole gelince... Homer Simpson gibi olmak istemiyorsunuz değil mi? O zaman birayı unutun! Viski, votka, rakı ve şarap içebilirsiniz. Ama en iyisinin şarap olduğunu unutmayın.
•Masa başı işi yapıyorsanız metabolizmanızı hızlandırmanız gerek. Bunun için yeşil çay (yeşil çayın şeftali aromalı gibi çeşitlerini deneyebilirsiniz, yeter ki şekersiz olsun), limonlu su, elma suyu veya biberiye, kekik, tarçın, karanfil çayları için. Bu içecekler hem şekeri düzenliyor, hem de metabolizmanızı canlandırıyor.
MASA BAŞI EGZERSİZİ
•Masa başında, oturduğunuz yerde küçük hareketlerle karın bölgenizi çalıştırın: Karnınızı içeri çekip bacaklarınızı uzatın ve sanki frene, gaza basar gibi ayaklarınızı itin.
•Bir de, bir zahmet spor yapın! Spor salonuna üye olmasanız da yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir ve mesela televizyon izlerken suyunuzu mutfaktan kendiniz alabilirsiniz!
KEL OLMAK KADAR KORKUTUCU
"Erkeklerin zayıflamak istemesinde estetik etiketler önemli. Erkekler görünüşlerini kafaya taktıkları zaman, en çok göbekleri yüzünden üzülürler. Göbeklerindeki yağları tutup, 'İşte bundan kurtulmak istiyorum' derler. Çünkü günümüzün estetik anlayışına göre, minik bir göbeğin olması, kel olmak kadar korkutucu. Oysa 10 yıl önce karın bölgesindeki yağlara karşı daha hoşgörülüydük. Hatta büyük göbekler, zengin sofralar bir gurur kaynağıydı. Şimdi, sağlık hakkında daha bilinçliyiz" diyor Dr. Biffra. 8 Amerikan hükümetinin yaptığı araştırmaya göre, 2020'de 10 erkekten 8'i obez olacak.
Habertürk / Heja Bozyel