Türk Androloji Derneği'nin hayata geçirdiği 'Mazerete Son' isimli kampanya öncesi yapılan araştırma sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 77'sinin tedavi için bir şey yapmadığını ortaya koydu.
Soruna neden olarak gösterilen mazaretlerin başında ise geçim sıkıntısı yer alıyor. Türk Androloji Derneği Onursal Başkanı Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, bu sorunun Türkiye'de oldukça sık rastlanan bir hastalık olduğuna dikkat çekerek, "Bugün Türkiye'deki 40-70 yaş arası erkeklerin yüzde 69,2'sinde görülmektedir. Bu hastaların yüzde 33,2'si hafif, yüzde 27,5'i orta, yüzde 8,5'i ise ağır derecede sertleşme sorunu olan kişiler" diye konuştu.
Yüzde 77, tedavi için birşey yapmıyor
20 Ocak- 11 Şubat tarihleri arasında İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa'da yaşayan 20 yaş ve üzeri kadınlarla, 35 yaş ve üzeri erkekler arasında gerçekleştirilen araştırmanın en çarpıcı sonucu sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin yüzde 77'sinin tedavi için hiçbir şey yapmaması.
Erkeklerin yüzde 51'i sertleşme sorununu eşleriyle hiç konuşmuyor, yüzde 45'i ise sorunun ilişkilerini etkilediğini düşünüyor.
Kadınların ise yüzde 29'u sertleşme sorunu nedeniyle ilişkilerinin etkilendiği görüşünde.
Kaynak:gazetevatan.com
Aile planlamasında erkeklerin göz ardı ettiği etkin ve güvenilir bir yöntem: Vazektomi, vazektomi hakkında neler biliyoruz?
Bilindiği üzere aile planlaması için oldukça çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemleri genel olarak erkeğin korunduğu yöntemler ve kadının korunduğu yöntemler olarak ikiye ayırabiliriz.
Kadınların kullandığı doğum kontrol hapları, tüplerin bağlatılması, kadın kondomu, takvim yöntemi gibi yöntemler bunlardan sadece birkaçıdır.
Erkeklerin genel kullandığı yöntemlerin başında kondom kullanımı gelir. Erkeklerde bu yöntemin yanında oldukça etkili ve güvenilir , ülkemizde erkeklerin nadiren tercih ettiği vazektomi olarak tanımlanan daha anlaşılır bir dilde meni kanallarının bağlanması olarak tanımlayabileceğimiz bir yöntem daha mevcuttur.
Kondom erkekler tarafından sıklıkla tercih edilen aile planlaması yöntemidir. Ülkemizde genel olarak tüplerin bağlatılması, rahim içi araç konulması gibi müdahale gerektirecek aile planlama yöntemleri kadınlar tarafından tercih edilmekte ve ya eşleri tarafından tercih ettirilmektedir.
Esasen kadınlardaki kadar büyük bir girişim gerektirmeden erkeklerde yapılan vazektomi batı toplumlarında daha sıklıkla tercih edilmektedir. Örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde yılda 500.000 erkeğe vazektomi yapılmaktadır.
Ülkemizde nadiren yapılmasının sebepleri başında bu yöntemi bilmemek gelmektedir. Bunun yanı sıra erkeklerin vazektomi işlemi sonrasında erkeklikleri kaybedecekleri gibi yersiz ve yanlış inanışları erkekleri bu işlemden uzaklaştırmaktadır.
Haberin devamı için tıklayın!
Kaynak: Milliyet
Toplumda yaygın fakat yanlış bir inanışa bağlı olarak, bebek sahibi olamayan çiftler için ilk olarak akıllara kadın fizyolojisindeki problemler geliyor. Ancak erkek kısırlığının en önemli nedenlerinden biri olan "varikosel" pek çok erkeğin baba olma hayallerine gölge düşürüyor.
Memorial Ataşehir Hastanesi Üroloji Bölümü'nden Uz. Dr. Egemen Avcı, erkeklerin korkulu rüyası olarak kabul edilen "varikosel ve tedavisi" hakkında bilgi verdi.
Pek çok erkek hastalığın farkında değil
Varikosel, yumurtadaki kirli kanı toplayan damarların genişlemesi hastalığıdır.
Yetişkin her on erkekten birinde rastlanan bu hastalık ergenlik döneminde ortaya çıkarsa yumurtaların küçük kalmasına neden olabilir. Çocuğu olmayan ve bu nedenle doktora başvuran her dört erkeğin birinde varikosel saptanabilmektedir.
Testisler sağlıklı sperm üretebilmek için "skrotum" denilen ve vücudun dışına yerleşmiş torbaların içinde olmalıdırlar. Böylece vücut ısısından etkilenmezler.
Varikosel hastalığında testiküler ısının arttığı düşünülmektedir. Ayrıca venlerdeki (toplayıcı damardaki) bazı zararlı maddeler sperm kalitesini bozabilir. Daha çok sol tarafta rastlanmakla beraber her iki tarafta da görülebilir.
Doğru tanı ve tedavi için...
Tanısı üroloji uzmanının yapacağı fizik muayenesi ile konulur. Hasta çok kilolu, testisi yukarıda ve skrotum az gelişmiş ise ya da fizik muayenede şüphe varsa Skrotal doppler (USG) adı verilen film çekilir.
Varikosel hastalığı yumurta ağrısına da neden olabilir. Hastaya uygulanacak tedavi başvuru şikayeti ve yapılacak testlerin sonucuna göre belirlenir.
Hasta ergenlik döneminde ise ve varikoselli olan testisi diğerine göre daha küçük kalmış ise ameliyat önerilir.
Doktorunuzun önerilerine kulak verin
Ağrı nedeni ile başvuran varikosel hastalarına testisi aşan külot giyilmesi, ağrı kesici kullanılması ve ayakta uzun süre kalınmaması gibi önerilerde bulunulur. Buna rağmen şikayetler geçmiyor ve ağrı devam ediyorsa cerrahi yönteme başvurulabilir.
Varikosel ameliyatı sıklıkla, çocuk sahibi olmayan erkeklerde uygulanan bir operasyondur.
Operasyon sonrası sperm kalitesi %70 artar
Ameliyat öncesi sperm kalitesinde bozukluğu ispat etmek adına hastaya en az iki defa "spermiogram" yaptırması önerilir. Eğer spermin yapısında bir bozukluk saptanmışsa, hormonal veya genetik başka bir hastalık
düşünülmüyor ise hastaya operasyon önerilir.
Operasyon sonrası sperm kalitesinde artış %60-70 civarındadır. Bunun gebeliğe yansıması çeşitli yayınlara göre %40-50 arasında değişmektedir. Ameliyatın, doğal yoldan gebe kalamayan hastaların yardımcı üreme tekniği ile çocuk şansı olma ihtimalini artırdığına yönelik çalışmalar mevcuttur.
Sonuç olarak varikosel hastalığı erkeklerde tanısı ve tedavisi kolay bir hastalıktır. Testisinde ağrısı olan, çocuk sahibi olmak isteyen hastaların ve testisinde küçülme fark eden adelosanların (çocukluk ile erişkinlik arasındaki fiziksel, cinsel, sosyal ve psikososyal geçiş dönemi) bir üroloji uzmanına başvurmaları uygun olacaktır.
Erkeklerdeki sperm sayısı, başta küresel ısınma olmak üzere çevre faktörleri, yemek kültürü ve yaşam biçimi gibi diğer etmenlerin de etkisiyle ortalama 60 milyondan 25-30 milyona düşüyor.
Ankara Üniversitesi (AÜ) Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Şatıroğlu, yaptığı açıklamada, küresel ısınmanın çevresel faktörlerin dışında üreme sistemlerinde de olumsuz etki yaptığını söyledi.
Erkeklerde sperm sayısı ve kalitesinin geçmişe göre önemli ölçüde azaldığına dikkati çeken Şatıroğlu, spermler için en büyük tehlikenin "sıcak hava" olduğunu vurguladı. Şatıroğlu, "İnsan vücudunun ortalama ısısı 36-37 derecedir. Ancak spermler daha soğuk bir ortamda üretilebildiğinden testisler vücudun dışında torbalara inmiştir. Spermlerin beden ısısından 1-1.5 derece soğuk olmaları gerekiyor" dedi.
Son 200 yıldır yer kürenin kirlendiğini, bozulduğunu ve dengesi kaybettiğini ileri süren Şatıroğlu, "Ne yazık ki sadece son onbeş yılda dünyanın ısısı 1 derece arttı.
Ortalama 60 milyon olan sperm sayısı, yaklaşık 25-30 milyona düştü. Küresel ısınma dünyayı kavurduğu gibi erkeğin spermlerini de öldürüyor" diye konuştu.
"Gelecek, tüp bebeklerin olacak"
Türkiye Aile Planlaması Derneğinin Genel Başkanlığı görevini de yürüten Şatıroğlu, sperm kalitesinde önemli yemek kültürü ve yaşam biçiminin de çok önemli faktörler olduğunu söyledi.
Kullanım sıklığı her geçen gün artan hazır gıdaların, kutu meyve sularının ve asitli içeceklerin çok sağlıklı olmadığını ve tüketilmesinden kaçınılması gerektiğini ifade eden Şatıroğlu, şöyle konuştu:
"Kola, kutu meyve suları ve hamburger gibi hazır gıdalardan oluşan yeme alışkanlıklarının cinsel sağlık açısından masum olmadığı bilinmeli. Bu tür gıdaların içindeki kimyasallar, gıdaların daha uzun saklanmasını sağlıyor.
Söz konusu kimyasallar, bebeklerin beyinine, erişkinlerin de beyin dahil diğer dokularına yerleşiyor. Böylece kanser ve yapısal doku bozuklukları görülerken, sağlıksız yumurta ve sperm kalitesi ve sayasında bozulmalar artıyor."
İlgili kimyasalların "kötü" olmadığını, yiyeceklerin doğalı varken kutulanarak bu şekilde korunan ürünlerden sakınılması gerektiğini belirten Şatıroğlu, aşırı yağlı gıdaların da damarları daralttığını vurguladı. Şatıroğlu, "Damarlar organları besliyor ve bu organlar arasında sperm yapan testisler, yumurta yapan overler, bebemizi taşıyan rahim de bulunuyor" dedi.
Küresel ısınma, yaşam biçimi ve çevresel faktörlerin etkisiyle erkeklerin sperm sayısı ve kalitesinin daha da düşeceğini öne süren Şatıroğlu, bu durumda doğal yolla üremenin sağlanamayacağını, üremek için tüp bebek yönteminin kullanılacağını savundu.
Şatıroğlu, "gelecek tüp bebeklerin olacak" iddiasında bulunarak, Hollanda'da doğan her 5 bebekten 1'inin, Amsterdam'da her 3 bebekten 1'inin tüp bebek yöntemi ile dünyaya geldiğini anlatarak, "Gelecekte, tüp bebek yöntemi temel sağlık hizmeti haline gelebilir" dedi.
Kaynak: Milliyet