Kellik tedavisinde son yöntemler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kellik tedavisinde son yöntemler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Doğal viagra: Kereviz!

Doğal viagra: Kereviz!

Doğal viagra: Kereviz! Kerevizin küçük yeşil yapraklarından beklenmeyecek büyüklükte bir etkisi olduğunu, biliyor muydunuz? Kereviz vücuttaki steroid seviyesini artırarak erkeği daha cazip kılıyor. Sadece birkaç sap çiğnemek bile yeterli.

ABD'li doktorlar Judy Garman, Walter Gaman ve Mark Anderson'ın ortaklaşa yazdığı "Genç Kalın: Nihai Sağlık İçin Kanıtlanmış On Adım" adlı kitaba göre, kereviz "doğal Viagra" olma özelliğini taşıyor.

Milliyet gazetesinde yer alan haberde kerevizin ejakülasyon sıvılarının miktarını artırdığına dikkat çekiliyor. Ayrıca kerevizde, insan terinde bulunan ve erkekleri daha çekici kılan seks feromonunu üreten "androsteron" adlı bir steroid bulunuyor.

Dolayısıyla bu sebzeden tüketmek, steroid seviyesini artırarak erkeği daha cazip kılıyor. Üstelik kilolarca kereviz almaya gerek yok. Birkaç sap kereviz çiğnemek de aynı etkiyi yaratıyor.



Read more

Penis kanseri riskini azaltıyor

Penis kanseri riskini azaltıyor

Penis kanseri riskini azaltıyor Penis kanseri riskini ve partnerlerin rahim ağzı kanseri riskini azaltan sünnet, ciddiye alınması gereken önemli bir cerrahi işlemdir. Sosyokültürel, psikolojik, tıbbi ve dini yönleri açısından birçok ülkede erkeklerde en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet konusunda bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı; "Özellikle uygun yaş dönemleri seçilerek ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılan sünnetin idrar yolları enfeksiyonlarında anlamlı derecede gerileme sağlanıyor. Ayrıca sünnet, partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık 1,5 ile 8,5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama 4 kat azaltıyor" dedi.

Sünnetli kişilerle sünnetsizler
karşılaştırdığında
, temizliğin daha kolay olması sebebiyle, ileriki yaşlarda çeşitli enfeksiyonlardan korunma olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Nadir Tosyalı, "Öte yandan, sünnetli erkeklerin partnerlerine enfeksiyon bulaştırma riski, sünnetsiz olanlara oranla daha az olabiliyor. Sünnetsiz olan erkeklerde sünnet derisinin iç bölgesine yerleşecek bakteriyel yoğunluk arttıkça partnere enfeksiyon bulaşma riski daha yüksek" dedi.

Sünnette uygun yaş dönemi nedir?

Sünnet için en uygun yaş dönemi konusunda da bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, "Amerika Pediatri Derneği'nin yaptığı çalışmalarda görülmüş ki yeni doğan döneminde yapılan sünnetler azımsanmayacak oranda çocukları üriner sistem enfeksiyonlarından koruyor. Bu, bazı yayınlarda 10 kat şeklinde ortaya konulmuş. Yani genel olarak baktığımızda yeni doğan döneminde sünnet olan çocuklarda üriner sistem enfeksiyon riski, yeni doğan döneminde sünnet olmayanlara oranla 10 kat azalıyor" dedi.

Dr. Nadir Tosyalı sözlerine şöyle devam etti; "Öncelikle bu sayede enfeksiyon gelişme riski azalmış oluyor. Ayrıca, yeni doğan döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor ve yeni doğanda damar yapıları tam gelişmediği için çocukta herhangi bir kan hastalığı yoksa, diğer yaş gruplarına göre kanama daha az olabiliyor. Bu dönemde sünnet yapılmasının bir başka avantajı da genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabilmesidir. Anne sütünün içinde bir takım maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem de ağrı kesici özelliğinden dolayı daha az acı duymasını sağlıyor."

Sünnetin 2-6 yaş döneminde yapılması neden önerilmiyor?

Bu dönem çocuğun psikosasyol gelişim dönemindeki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ve o bölgeye yönelik olarak yapılacak herhangi bir girişimin çocukların sonraki yaşamlarında derin psikolojik izler bırakabileceğine işaret eden Dr. Tosyalı,

"Bu konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada; 2-5 yaş arasında sünnet geçirmiş çocukların ileriki yaşantılarında, o bölgeye herhangi bir cerrahi işlem yapılmamış çoçuklara oranla iş ve aile mutluluğu değerlerinde anlamlı bir gerileme yaşandığı gözlenmiş" diye konuştu.

6 yaşından sonra yapılacak sünnetlerde nelere dikkat etmek gerekiyor?

"6 yaşından sonraki dönem, çocuğun artık psikososyal gelişiminin belli bir düzeye eriştiği ve biraz daha olayların farkındalığını yaşadığı dönemdir. Ancak bu dönem sonrasında da sünneti geciktirmemekte fayda var" diyen Dr. Nadir Tosyalı, 6 yaşından sonra yapılacak sünnetin 7 yaşına kadar tamamlanması gerektiğini, aksi takdirde çocuğun sünnetli olmamasından dolayı okuldaki toplumsal aidiyet duygusu açısından bir duygusal travma yaşatabileceğini belirtti. Tosyalı ayrıca yeni doğan döneminden sonra yapılan sünnet işlemlerinin de mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğinin altını çizdi.

Sünnet sonrası nelere dikkat etmek gerekir?

Sünnet sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Nadir Tosyalı, "Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten 6-8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, glans (penis uç bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3. ve 5. günlerden sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının varlığının devam etmesi gibi durumlar bir sorun olduğunu gösterir Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir" dedi.

Read more

Erkekler için göbeği eritmenin garantili yolları

Erkekler için göbeği eritmenin garantili yolları

Erkekler için göbeği eritmenin garantili yolları Waist Disposal: The Ultimate Fat Loss Manual for Men (Erkekler İçin Garantili Göbekten Kurtulma Rehberi) adlı kitabın yazarı Doktor John Biffra, beş maddeye uyarsanız bir ayda göbeğinizin erimeye başlayacağını söylüyor. 1 ayda göbeği eritme yöntemleri

1.Kalori saymayı unutun! Kaloriler yerine ne yediğinize dikkat edin. Yüksek proteinli, düşük kalorili ve doyurucu yemekler yemelisiniz. Aç kalıp iştahınızın şahlanmasına yol açmayın. Ara öğünlerde kuruyemiş atıştırın.

2.Gazlı içeceklerden, şekerli yiyeceklerden uzak durun.

3.Et, balık, tavuk, yumurta, havuç ve patates dışındaki sebzeler, özgürce yiyebilecekleriniz. Her zaman şunu aklınızda tutun: Bütün alışkanlıklarımızın temelinde evrimsel geçmişimiz var. Evrimin başından beri et, balık, meyve, yumurta, fındık-fıstık, sebze yiyoruz. Ama sağlığa zararlı yiyeceklerle yakın geçmişte tanıştık. Bizim için bu kadar yeni olan yiyecekleri, hayatımızdan çıkarmak ne kadar zor olabilir ki?

4.Diyeti ve sporu sadece göbekten kurtulma yolu olarak görmeyin. Yapacağınız her şey genel sağlığınız için faydalı. Bunu düşünürseniz severek spor yaparsınız.

5.Amacınız kilo vermek değil, yağlardan kurtulmak olsun.

SPORUN ETKİSİ YÜZDE 40

"Bütünegzersizler kilo verdirir. Kilo vermenin mantığı, vücudun kalori yakmasıdır. Aslında oturduğumuz yerde bile bunu yaparız; nefes alıp vermek, elimizi kaldırmak, yediğimiz yemekleri sindirmek gibi yaşamsal faaliyetlerimizde vücudumuz kalori yakar'' diyen Spor Birimleri Şefi Erhan Ünal, şöyle devam etti:

''Ama önemli olan, kas oranımızı artırmak ve karın kaslarını kuvvetlendirmektir. Bunu da öncelikle direnç egzersizleriyle başarabiliriz. Ağırlık egzersizleri, pilates, yoga gibi... Bu egzersizler, kas oranlarını artırarak metabolizmayı hızlandırır. Daha çok kalori yakmak için ayrıca 30-50 dakikalık kardiyovasküler egzersizler faydalıdır; yani koşu, yürüyüş, bisiklet, kick boks, futbol, basketbol, tenis... Yağ yakarken ve göbeği eritirken; beslenme yüzde 60, spor ise yüzde 40 oranında etkilidir. Beslenmeyi düzene sokmadan kilo vermek imkânsızdır."

ERKEKLER DİYETTE %99.9 BAŞARILI

Dr. John Biffra, erkeklerin kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini söylüyor. 30 günlük düzenli bir diyetin sonunda, hem göbeğinizin küçüleceğini hem de enerjinizin artacağını belirtiyor:
"Erkeklerin psikolojisi çok basit. Kadınlarınki ise çok daha karışık; belki hormonal etkilerden, belki tekrarlanan diyetlerden, belki de evrimsel nedenlerden... Kadınlar daha uzun sürede kilo veriyor. Ama 100 erkeği alın, onlara nasıl doğru besleneceklerini gösterin, yüzde 99.9'u hemen kilo vermeye başlayacaktır."

DİYETTE NELER YEMELİSİNİZ?

Dr. John Biffra, çok satacak bir kitap yazdı ama siz sadece ona bağımlı kalmayın. Uzmanlar, diyete başlamadan önce, böbreküstü bezleri ve tiroit hormonlarınız, kolesterol ve yağ oranlarınız, açlık ve tokluk kan şekeriniz hakkında tahlil yaptırmanız gerektiğini söylüyor. Çünkü hormonlarınız veya farkına varmadığınız hastalıklarınız, göbeklenmenize yol açmış olabilir. Metabolik bir sorununuz yoksa diyete başlayabilirsiniz. "Bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir" diyeti yapacağınızı zannetmeyin. Diyet uzmanı size yaşam koşullarınıza ve yemek alışkanlıklarınıza uygun diyeti verecektir. Ama şu kurallara da uyun:

•Sevmeseniz de sebze yemelisiniz. Ama etli sebze yemeklerinden bahsetmiyoruz.
•Et istiyorsanız ve kolesterol probleminiz yoksa ızgara et, fırında rosto tarzı yemekleri tercih edin.
•Etin suyu yerine kendisini tüketin. Yani pilavınızın üstüne koymak için "Şu yemeğin suyundan biraz alayım" demeyin.
•Haftanın iki günü kırmızı et, iki günü balık, iki günü ise tavuk yemelisiniz. Bunların ızgara, buğulama ya da fırında pişirilmiş olmasına dikkat edin.
•Ekmek olmadan doymayanlardan mısınız? Çok tahıllı veya tam buğday ekmeğini tercih edin (Diyet yapan kadınlar gibi görünmekten korkmayın, çok tahıllı ekmekler hem lezzetli ve sağlıklı, hem de havalı).
•Ortalama 10 kg. fazlalığı olan bir erkek, günde 3 orta boy dilim ekmek ya da onun yerine 6 yemek kaşığı pilav/makarna tükmeli.
•Havuç hariç, sebzelerin hepsini çiğ olarak sınırsız tüketebilirsiniz.
•Meyvelerden muz, üzüm ve incir yerine şeftali, armut, karpuz, malta eriği, kiraz, erik ve çileği tercih edin.
•Ara öğünde, sabah saat 10.30-11.00 civarı yarım simit ve bir bardak ayran tüketin. Simitteki susamın yağlarıyla ayranın yağı birleşince, karın yağlarını kırıyor. Akşam üzeri ise saat 15.30 civarında meyve yemelisiniz. •10 günde bir, bir porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ama diyet tatlı olmasın.
•Alkole gelince... Homer Simpson gibi olmak istemiyorsunuz değil mi? O zaman birayı unutun! Viski, votka, rakı ve şarap içebilirsiniz. Ama en iyisinin şarap olduğunu unutmayın.
•Masa başı işi yapıyorsanız metabolizmanızı hızlandırmanız gerek. Bunun için yeşil çay (yeşil çayın şeftali aromalı gibi çeşitlerini deneyebilirsiniz, yeter ki şekersiz olsun), limonlu su, elma suyu veya biberiye, kekik, tarçın, karanfil çayları için. Bu içecekler hem şekeri düzenliyor, hem de metabolizmanızı canlandırıyor.

MASA BAŞI EGZERSİZİ

•Masa başında, oturduğunuz yerde küçük hareketlerle karın bölgenizi çalıştırın: Karnınızı içeri çekip bacaklarınızı uzatın ve sanki frene, gaza basar gibi ayaklarınızı itin.

•Bir de, bir zahmet spor yapın! Spor salonuna üye olmasanız da yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir ve mesela televizyon izlerken suyunuzu mutfaktan kendiniz alabilirsiniz!

KEL OLMAK KADAR KORKUTUCU

"Erkeklerin zayıflamak istemesinde estetik etiketler önemli. Erkekler görünüşlerini kafaya taktıkları zaman, en çok göbekleri yüzünden üzülürler. Göbeklerindeki yağları tutup, 'İşte bundan kurtulmak istiyorum' derler. Çünkü günümüzün estetik anlayışına göre, minik bir göbeğin olması, kel olmak kadar korkutucu. Oysa 10 yıl önce karın bölgesindeki yağlara karşı daha hoşgörülüydük. Hatta büyük göbekler, zengin sofralar bir gurur kaynağıydı. Şimdi, sağlık hakkında daha bilinçliyiz" diyor Dr. Biffra. 8 Amerikan hükümetinin yaptığı araştırmaya göre, 2020'de 10 erkekten 8'i obez olacak.

Habertürk / Heja Bozyel

Read more

Erkeklerin 10 kötü alışkanlığı

Erkeklerin 10 kötü alışkanlığı

Erkeklerin 10 kötü alışkanlığı Aslında erkek-kadın fark etmez, herkes dış görünümüne özen göstermeli. Ama nedense erkekler bu konuda biraz daha dikkatsiz. Beslenmenize dikkat etmediğinizde, egzersiz yapmadığınızda ve özellikle de sigara gibi kötü alışkanlıklarınız varsa kendinize daha çok vakit ayırmalısınız.

Haberin devamı için tıklayın!

Read more

Ağırlık kaldırarak erkeklik hormonunu artırın

Ağırlık kaldırarak erkeklik hormonunu artırın

Ağırlık kaldırarak erkeklik hormonunu artırın Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Ancak bunu geri kazanmak mümkün! Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Bedeniniz gözle fark edilmeyecek bir şekilde ağır ağır yaşlanır. Bu süreçteki en karmaşık durumlardan biri de testosteronun-yani kasların büyümesini ve yağ kaybını tetikleyen, sizi güçlendiren, daha agresif ve rekabetçi kalmanızı sağlayarak libido patlamalarına sebep olan yegane hormonunuzun-üretiminin yavaşlamasıdır.

MUSCLE&FITNESS dergisinde yayınlanan habere göre testosteron hormonunu ile ilgili yapılan araştırmalar da yaşla beraber testosteron seviyesinin düşmesinin gayet doğal olduğu belirtildi. Buradaki iyi haber ise, eğer yeteri kadar ter dökerseniz kaybettiğiniz testosteronları geri kazanmanın mümkün olmasıdır. Bilimsel olarak ele alındığında; testosteron hormonu, bilindiği gibi kasların gelişmesi üzerinde önemli bir role sahiptir.

Testosteron kas hücrelerine ulaşır ve burada kendisini androjen reseptörlerine bağlar. Sonra birbirine bağlı bu testosteronlar hücrenin çekirdeğine girer ve kas büyüten genleri harekete geçirir. Connecticut Storrs Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre antreman sırasındaki testosteron artışının kaslardaki androjen reseptörü seviyelerini anında yükselterek erkeklik hormonunu arttırdığı belirlendi.

MUSCLE&FITNESS dergisine göre testosteron hormonunu arttırıcı özel çalışma programı ile daha iri ve erkeksi görünmenin 5 kuralı...

KURAL 1: AĞIRLIK ÇALIŞIN

Hafif ağırlıklarla ve çoklu tekrarlarla çalışarak testosteron hormonu oluşumunu arttırabilirsiniz. Yapılan araştırmaya göre 10 tekrarda kaldırılabilinen maksimum ağırlık ile testosteron seviyelerinde yüzde 10 artış sağladığını ortaya koymuştur. Ancak maksimum seviyenin yüzde 40'ı ile çalışmak testosteron seviyelerinde ya çok az ya da hiç değişim olmuyor.

KURAL 2: HER ANTREMANDA ÇOKLU KAS GRUPLARINI ÇALIŞTIRIN

Danimarkalı araştırmacıların çalışmalarına dayanan bu yöntem kol çalışmalarına bacak çalışmasınında eklenmesiyle, testosteron seviyesinde yüzde 40'lık bir artışla ani bir yükselme kaydediliyor. Diğer yandan sadece büyük kas gruplarının çalıştırılmasıyla da yüksek testosteron seviyelerine ulaşmak mümkün.

KURAL 3: ANTREMANLARINIZDA ÇOK YÖNLÜ EGZERSİZLER YAPIN

Çok yönlü egzersizler yapmanın en basit yollarından biri farklı kas gruplarını hedef almaktır. Bu yaklaşım kural 2'yi uygulamanızı da sağlamış olur. Çok yönlü egzersizlerle, daha büyük ağırlıklar kaldıracağınız için aynı zamanda diğer egzersizleri de yaparak seviyeyi bir üste taşıyabilirsiniz.

KURAL 4: ANTREMANIN HACMİNİ ARTTIRIN

Yapılan araştırmaya göre sporcular üç ayrı egzersize tabi tutularak her egzersiz sonunda testosteron seviyeleri ölçülüyor. Bunlardan ilki 10 tekrarda kaldırabilecekleri max. Ağırlığa dayanıyor. Test sonunda yüzde 75'lik bir artış görülüyor. Tekrarı birkaç kez yapanlarda ise yüzde 90 oranında testosteron arştı saptanmış.

KURAL 5: KIPIR KIPIR

Çalışma aralarında oturup dinlenmeyi seçenlerdenseniz karşılığında testosteron ve kaslarınızda hiçbir değişiklik olmayacağını bilmeniz gerekmekte. Araştırmalar gösteriyor ki antremanlar arasındaki bir dakikalık dinlenme ile testosteron seviyesinde artış gözleniyor ama bu süre çoğaldığında artmanın yanında testosteron seviyesinin hızla alt seviyelere indiği görülüyor. Bu da genel olarak gösteriyor ki daha canlı ve hareketli kişiler normal tempoda ki erkeklere göre çok daha fazla testosteron salgılıyor.



Read more

Erkekler sinirlendiğinde ne olur?

Erkekler sinirlendiğinde ne olur?

Erkekler sinirlendiğinde ne olur? İspanya'daki Valencia Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, erkeğin bünyesine sinir iyi gelmiyor... Neden mi? İspanya'daki Valencia Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, erkeğin bünyesine sinir iyi gelmiyor. Sağlık açısından çok da dikkate alınmayan sinir atakları, hormonal dengede büyük tahribat yaratıyor.

İnsan sağlığının en büyük düşmanları sinir ve stresin etkileri konusunda uzmanlar sürekli uyarıyor. Günlük hayatımızı altüst eden, hormonal etkileşimler sağlayan bu ikili ile ilgili yeni bir araştırma yapıldı.

İspanyol bilim insanları, sinirin erkekler üzerindeki hazin etkilerini ortaya koydu.

Araştırmacılar, sinirin erkek bünyesindeki yan etkileriyle ilgili uzun ve önemli bir liste çıkardılar. İlk önemli etki, kalp atışlarındaki artmayla başlıyor ve atardamardaki gerilimin yükselmesiyle devam ediyor.

Sinirli anlarda art arda gerçekleşen bu zincirleme reaksiyon sonucu da erkeklik hormonu testesteron zirve yapıyor.

Mantık devre dışı kalabiliyor

Genelde çabuk sinirlenen ya da gün içinde stresli olan erkek bünyesinde, yaşanan kısa gerginlikler "gelgeç" olarak görülse de aslında yarattığı etki son derece keskin oluyor.

Valencia Üniversitesi'nde yapılan "Hormonlar ve Etkileri" araştırmasına göre, oluşan ilk zincirleme reaksiyonun ardından, kronik yorgunluk, konsantrasyon ve hafıza sorunlarına yol açan stres hormonu kortisol devreye giriyor.

"Erkekler sinirlendiğinde ne olur?" sorusunun cevabı burada bitmiyor. Araştırma sonuçları sinirin, beynin mantıklı düşünmeden sorumlu kısmı olan sol tarafının da uyarıldığına işaret ediyor.

Bu nedenle tartışmalı ve stresli bir ortamda, bünyenin sinirin bir etkisi sonucu mantıklı düşünceye kapalı olduğu belirtiliyor.

Olaylardaki neden sonuç hakimiyetini kaybeden erkek bünyesinin, yıllarca yaşayacakları sinir atakları sonucunda fiziksel tahribata da uğrayabilecekleri ifade ediliyor.

HT



Read more

Kellik tedavisinde son yöntemler

Kellik tedavisinde son yöntemler

Kellik tedavisinde son yöntemler Kellik her yaş grubundaki erkeğin en önemli görsel sorunlarının başında geliyor. Genç ve orta yaş grubundaki erkekler özellikle de saçsızlığı dert ediyor. Kellik her yaş grubundaki erkeğin en önemli görsel sorunlarının başında geliyor. Genç ve orta yaş grubundaki erkekler özellikle de saçsızlığı dert ediyor. Ancak gelişen tıbbı yöntemlerle dökülen saçların yerine yeni saçlara kavuşmak mümkün. Çünkü kelliği bir kader olmaktan çıkaran saç ekim yöntemleri var. Peki, herkes saç ekim yöntemi yaptırabilir mi?

Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nde hizmet veren "Saç Ekim Merkezi"nden Estetik, Plastik, Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Halil İbrahim Canter'e kimlerin saç ekimi yaptırabileceğinden saç naklinin nasıl yapılacağına dair pek çok soru yönelttik.

Saç nakli yapabilmek için hangi koşullar gerekiyor?
Biz aslında saçlı deriye kıl kökü nakli yapıyoruz. Ayrıca sakal, bıyık ve kaş kaybı halinde de nakil yapabiliyoruz. Bunların dışında bazı ilaçlara, iç hastalıklarına, enfeksiyonlara bağlı, yanık, ameliyatlara bağlı saç kayıpları, bazı cilt hastalıkları nedeniyle oluşan kayıplarda nakil olabiliyor.

Saç derisinde yanık varsa, yanan derinin beslenmesi iyi olmadığından ve bu deriye nakil yaptığınızda iyi sonuç alınmadığından farklı bir yöntem kullanıyoruz. Saç olan bölgelerin altına silikon balonlar yerleştiriyoruz, balonu şişirip saç olan bölgenin alanını genişletiyoruz. İkinci seansta ise hastalıklı saçsız deriyi çıkarıyoruz. Balonları da indirip elde kalan fazlalık dokuları, aldığımız yanık dokunun yerine doğru kaydırıyoruz. Bu yöntemi erkek tipi kellik için değil, saçlı bölgelerin yeniden yapılandırılmasında kullanıyoruz.

Saç naklinde neler yapılıyor?
Saçlı deriden büyük parçalar alınınca taşınılan yerde yaşaması kolay olmuyor. Ayrıca birbirinden ayrı parçalar alınınca çim adam görüntüsü ortaya çıkıyor. Erkeklerin başlarının arka tarafında iki kulak hizasındaki bölgedeki saçlar, erkeklik hormonu testesterona daha dirençlidir. Bu nedenle ense saçları dökülmezken, ön taraftaki saçlar daha çabuk dökülüyor.

Saç ekiminde hangi yöntemler kullanılıyor?
Saçların ikili üçlü demetler halinde çıktığından tek tek ekilmiyor, mikro foliküler ünite dediğimiz ikili üçlü kök demetleri halinde ekiliyor.

FUT (Follicular Unit Transplantation):
Enseden 1-1,5 cm genişliğinde, 10-12 cm boyunda bir saçlı deri alanı alınıyor. Arkadaki alan cerrahi dikişle kapatılıyor. Bu bölgedeki dikişler 15 gün sonra alınıyor. Birkaç ay sonra iyileşme tamamlandığında saçı aldığımız alanda çizgi şeklinde bir iz kalıyor. Bu iz saçların uzamasıyla birlikte kapanıyor. Saçlı deri birkaç milimetre kalınlığındaki şeritlere bölünüyor, her şeritteki saçlar büyüteçli gözlükler altında hazırlanıyor. Daha sonra minik minik deliklere tek tek her bir saç kökü ekiliyor. Saç kökleri hazırlanırken bir yandan da ekim yapılıyor. İkinci bir ekip tarafından yeni kökler hazırlanmaya devam edilebilir.

FUE (Follicular Unit Extraction):
Hastanın ense bölgesi uyuşturuluyor. Her bir ünite tek tek alınıyor. Saçların alındığı alanda çok küçük delikler açılmış oluyor. Deliklerin olduğu bölgeler iki üç gün içinde kabuklanmış oluyor. Bir hafta içinde de yara izleri görünmüyor. Yaklaşık bir milimetre çapındaki yara izleri büzüşerek iyileşiyor. Birbirinden çok dağınık, saçların arasında noktasal yara izleri de kimsenin gözüne batmıyor. Bu sayede yara izi oluşturmadan saç ekimi yapılıyor.

Ekilen saçların çok önemli bir kısmı dökülüyor. Bu dökülmenin ardından 3-6 ay içinde yeni saç telleri uzayarak saçsız kalan bölgede saçlı doku oluşuyor. Burada kıl kökünün yeni kılı oluşturmasını sağlamayı amaçlıyoruz.

Saç ekimi için uygun olmayan hasta grubu hangisidir?
Erkek tipi saç ekiminde tüm dünyada kabul görmüş "Norwood" sınıflamasını kullanıyoruz. Birden yediye kadar giden dökülmüş saç miktarına göre belirlenmiş bir sınıflandırmadan bahsediyoruz. Birden yediye doğru gittikçe dökülme oranı artıyor. Eğer çok geniş bir bölgede saçsızlık varsa, kapatmanız gereken alan artıyor, bu durumda saç ekim yönteminden fayda görülmesi mümkün olamıyor. Altıncı ve yedinci tip dediğimiz ileri tip dökülmelerde, var olan saçları açık alanları kapatmaya yetmeyeceğinden saç ekimine uygun olmuyorlar, bunun bilgisini de hastaya vermek gerekiyor.

Saç ektirecek kişilerin 20 yaşındaki saçlarına kavuşması mümkün mü?
Öndeki saçları dökülmüş, tepesisi açılmış, ama arada şerit tarzında saçları olan hastalar var. Hastalar bize 20 yaşındaki fotoğraflarını getirip o hallerine dönmek istediklerini belirtiyor. Burada açıkça şunu söylemek gerekiyor ki, saçsızlık sözkonusuysa eğer 40-50'li yaşlarındaki kişileri 20'li yaşlarındaki hallerine getirmemiz mümkün değil. Önden fotoğrafınız çekildiğinde çehrenizin görüntüsü sizin fotoğraf görüntünüzdür. Saç ekiminde amaç tüm saçlı deriyi saçla donatmak değil ama hastanın önden bakıldığında görünen yüzünün yani fotoğraf görüntüsünün düzeltilmesidir. Saç çizgisini oluştururken de bunu amaçlıyoruz. Önden bakıldığındaki saç çizgisini birkaç santim öne alarak, seyrekleşmeye başlayan saçların arasını doldurunca genel görüntüyü önemli ölçüde düzeltmiş oluyoruz.

Dermatolojik tedavilerin saç ekimi öncesinde faydaları nelerdir?
Bir grup saç ekimi hastasına dermatolojik muayene öneriyoruz. Ekimden önce saç bakımı yapılırsa ince telli saçlar güçleniyor, ayrıca çıkmamış ya da dökülmeye yüz tutan saçlar da güçlenmiş oluyor. Saçların canlı olduğu dönem uzatılabiliyor, bu tedavi ve yaklaşımlar saç alınacak sahayı hazırlayıp saç ekiminin başarısını artırıyor.

Kadınlarda da saç ekimi yapılabiliyor mu?
Kadınlarda belli alanda dökülüme varsa saç ekimi yapılabiliyor. Seyrekleşmesi daha fazlaysa arkadan alınıp öne doğru, önde seyrekleşen saçların arasına ekilebilir. Saçlı derinin her yerinde seyrekleşiyorsa dermatolojik yöntemlerle canlılığnı, sıklığını artırmak daha doğru olabilir. Kadınlarda erkek tipi kellik çok sık görülmüyor. Nadiren de olsa kadınlarda önlerin fazla seyrekleşip, arkaların sık kaldığı durumlarda önleri sıklaştırmak için ekim yapılabilir.




Read more

Penis kanseri riskini azaltıyor

Penis kanseri riskini ve partnerlerin rahim ağzı kanseri riskini azaltan sünnet, ciddiye alınması gereken önemli bir cerrahi işlemdir.


Penis kanseri riskini azaltıyor

Sosyokültürel, psikolojik, tıbbi ve dini yönleri açısından birçok ülkede erkeklerde en sık uygulanan cerrahi işlem olan sünnet konusunda bilgiler veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı; "Özellikle uygun yaş dönemleri seçilerek ve uygun merkezlerdeki yetkin ellerde yapılan sünnetin idrar yolları enfeksiyonlarında anlamlı derecede gerileme sağlanıyor. Ayrıca sünnet, partnerlerdeki rahim ağzı kanseri riskini yaklaşık 1,5 ile 8,5 kat arasında, penis kanseri riskini de ortalama 4 kat azaltıyor" dedi.



Sünnetli kişilerle sünnetsizler

karşılaştırdığında
, temizliğin daha kolay olması sebebiyle, ileriki yaşlarda çeşitli enfeksiyonlardan korunma olasılığının daha yüksek olduğunu belirten Dr. Nadir Tosyalı, "Öte yandan, sünnetli erkeklerin partnerlerine enfeksiyon bulaştırma riski, sünnetsiz olanlara oranla daha az olabiliyor. Sünnetsiz olan erkeklerde sünnet derisinin iç bölgesine yerleşecek bakteriyel yoğunluk arttıkça partnere enfeksiyon bulaşma riski daha yüksek" dedi.



Sünnette uygun yaş dönemi nedir?



Sünnet için en uygun yaş dönemi konusunda da bilgi veren Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Dr. Nadir Tosyalı, "Amerika Pediatri Derneği'nin yaptığı çalışmalarda görülmüş ki yeni doğan döneminde yapılan sünnetler azımsanmayacak oranda çocukları üriner sistem enfeksiyonlarından koruyor. Bu, bazı yayınlarda 10 kat şeklinde ortaya konulmuş. Yani genel olarak baktığımızda yeni doğan döneminde sünnet olan çocuklarda üriner sistem enfeksiyon riski, yeni doğan döneminde sünnet olmayanlara oranla 10 kat azalıyor" dedi.



Dr. Nadir Tosyalı sözlerine şöyle devam etti; "Öncelikle bu sayede enfeksiyon gelişme riski azalmış oluyor. Ayrıca, yeni doğan döneminde yara iyileşmesi çok hızlı oluyor ve yeni doğanda damar yapıları tam gelişmediği için çocukta herhangi bir kan hastalığı yoksa, diğer yaş gruplarına göre kanama daha az olabiliyor. Bu dönemde sünnet yapılmasının bir başka avantajı da genel anesteziye ihtiyaç duyulmadan lokal anestezi ile yapılabilmesidir. Anne sütünün içinde bir takım maddeler hem enfeksiyondan korunmayı, hem de ağrı kesici özelliğinden dolayı daha az acı duymasını sağlıyor."



Sünnetin 2-6 yaş döneminde yapılması neden önerilmiyor?



Bu dönem çocuğun psikosasyol gelişim dönemindeki en önemli kilometre taşlarından biri olduğunu ve o bölgeye yönelik olarak yapılacak herhangi bir girişimin çocukların sonraki yaşamlarında derin psikolojik izler bırakabileceğine işaret eden Dr. Tosyalı,



"Bu konuyla ilgili Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada; 2-5 yaş arasında sünnet geçirmiş çocukların ileriki yaşantılarında, o bölgeye herhangi bir cerrahi işlem yapılmamış çoçuklara oranla iş ve aile mutluluğu değerlerinde anlamlı bir gerileme yaşandığı gözlenmiş" diye konuştu.



6 yaşından sonra yapılacak sünnetlerde nelere dikkat etmek gerekiyor?



"6 yaşından sonraki dönem, çocuğun artık psikososyal gelişiminin belli bir düzeye eriştiği ve biraz daha olayların farkındalığını yaşadığı dönemdir. Ancak bu dönem sonrasında da sünneti geciktirmemekte fayda var" diyen Dr. Nadir Tosyalı, 6 yaşından sonra yapılacak sünnetin 7 yaşına kadar tamamlanması gerektiğini, aksi takdirde çocuğun sünnetli olmamasından dolayı okuldaki toplumsal aidiyet duygusu açısından bir duygusal travma yaşatabileceğini belirtti. Tosyalı ayrıca yeni doğan döneminden sonra yapılan sünnet işlemlerinin de mutlaka genel anestezi altında yapılması gerektiğinin altını çizdi.



Sünnet sonrası nelere dikkat etmek gerekir?



Sünnet sonrasında dikkat edilmesi gereken hususlara da değinen Dr. Nadir Tosyalı, "Sünnet sonrası kanamanın devam etmesi, sünnetten 6-8 saat sonra çocuğun idrarını yapamaması, glans (penis uç bölgesi) çevresindeki kızarıklık ve morluğun 3. ve 5. günlerden sonra azalmaması, sarı renkte akıntı veya zar tabakasının varlığının devam etmesi gibi durumlar bir sorun olduğunu gösterir Bu durumlarda hemen doktora başvurmak gerekir" dedi.



Read more

Erkekler için göbeği eritmenin garantili yolları

Waist Disposal: The Ultimate Fat Loss Manual for Men (Erkekler İçin Garantili Göbekten Kurtulma Rehberi) adlı kitabın yazarı Doktor John Biffra, beş maddeye uyarsanız bir ayda göbeğinizin erimeye başlayacağını söylüyor.


Erkekler için göbeği eritmenin garantili yolları

1 ayda göbeği eritme yöntemleri



1.Kalori saymayı unutun! Kaloriler yerine ne yediğinize dikkat edin. Yüksek proteinli, düşük kalorili ve doyurucu yemekler yemelisiniz. Aç kalıp iştahınızın şahlanmasına yol açmayın. Ara öğünlerde kuruyemiş atıştırın.



2.Gazlı içeceklerden, şekerli yiyeceklerden uzak durun.



3.Et, balık, tavuk, yumurta, havuç ve patates dışındaki sebzeler, özgürce yiyebilecekleriniz. Her zaman şunu aklınızda tutun: Bütün alışkanlıklarımızın temelinde evrimsel geçmişimiz var. Evrimin başından beri et, balık, meyve, yumurta, fındık-fıstık, sebze yiyoruz. Ama sağlığa zararlı yiyeceklerle yakın geçmişte tanıştık. Bizim için bu kadar yeni olan yiyecekleri, hayatımızdan çıkarmak ne kadar zor olabilir ki?



4.Diyeti ve sporu sadece göbekten kurtulma yolu olarak görmeyin. Yapacağınız her şey genel sağlığınız için faydalı. Bunu düşünürseniz severek spor yaparsınız.



5.Amacınız kilo vermek değil, yağlardan kurtulmak olsun.



SPORUN ETKİSİ YÜZDE 40



"Bütünegzersizler kilo verdirir. Kilo vermenin mantığı, vücudun kalori yakmasıdır. Aslında oturduğumuz yerde bile bunu yaparız; nefes alıp vermek, elimizi kaldırmak, yediğimiz yemekleri sindirmek gibi yaşamsal faaliyetlerimizde vücudumuz kalori yakar'' diyen Spor Birimleri Şefi Erhan Ünal, şöyle devam etti:



''Ama önemli olan, kas oranımızı artırmak ve karın kaslarını kuvvetlendirmektir. Bunu da öncelikle direnç egzersizleriyle başarabiliriz. Ağırlık egzersizleri, pilates, yoga gibi... Bu egzersizler, kas oranlarını artırarak metabolizmayı hızlandırır. Daha çok kalori yakmak için ayrıca 30-50 dakikalık kardiyovasküler egzersizler faydalıdır; yani koşu, yürüyüş, bisiklet, kick boks, futbol, basketbol, tenis... Yağ yakarken ve göbeği eritirken; beslenme yüzde 60, spor ise yüzde 40 oranında etkilidir. Beslenmeyi düzene sokmadan kilo vermek imkânsızdır."



ERKEKLER DİYETTE %99.9 BAŞARILI



Dr. John Biffra, erkeklerin kadınlara göre daha kolay kilo verdiğini söylüyor. 30 günlük düzenli bir diyetin sonunda, hem göbeğinizin küçüleceğini hem de enerjinizin artacağını belirtiyor:

"Erkeklerin psikolojisi çok basit. Kadınlarınki ise çok daha karışık; belki hormonal etkilerden, belki tekrarlanan diyetlerden, belki de evrimsel nedenlerden... Kadınlar daha uzun sürede kilo veriyor. Ama 100 erkeği alın, onlara nasıl doğru besleneceklerini gösterin, yüzde 99.9'u hemen kilo vermeye başlayacaktır."



DİYETTE NELER YEMELİSİNİZ?



Dr. John Biffra, çok satacak bir kitap yazdı ama siz sadece ona bağımlı kalmayın. Uzmanlar, diyete başlamadan önce, böbreküstü bezleri ve tiroit hormonlarınız, kolesterol ve yağ oranlarınız, açlık ve tokluk kan şekeriniz hakkında tahlil yaptırmanız gerektiğini söylüyor. Çünkü hormonlarınız veya farkına varmadığınız hastalıklarınız, göbeklenmenize yol açmış olabilir. Metabolik bir sorununuz yoksa diyete başlayabilirsiniz. "Bir kibrit kutusu büyüklüğünde beyaz peynir" diyeti yapacağınızı zannetmeyin. Diyet uzmanı size yaşam koşullarınıza ve yemek alışkanlıklarınıza uygun diyeti verecektir. Ama şu kurallara da uyun:



•Sevmeseniz de sebze yemelisiniz. Ama etli sebze yemeklerinden bahsetmiyoruz.

•Et istiyorsanız ve kolesterol probleminiz yoksa ızgara et, fırında rosto tarzı yemekleri tercih edin.

•Etin suyu yerine kendisini tüketin. Yani pilavınızın üstüne koymak için "Şu yemeğin suyundan biraz alayım" demeyin.

•Haftanın iki günü kırmızı et, iki günü balık, iki günü ise tavuk yemelisiniz. Bunların ızgara, buğulama ya da fırında pişirilmiş olmasına dikkat edin.

•Ekmek olmadan doymayanlardan mısınız? Çok tahıllı veya tam buğday ekmeğini tercih edin (Diyet yapan kadınlar gibi görünmekten korkmayın, çok tahıllı ekmekler hem lezzetli ve sağlıklı, hem de havalı).

•Ortalama 10 kg. fazlalığı olan bir erkek, günde 3 orta boy dilim ekmek ya da onun yerine 6 yemek kaşığı pilav/makarna tükmeli.

•Havuç hariç, sebzelerin hepsini çiğ olarak sınırsız tüketebilirsiniz.

•Meyvelerden muz, üzüm ve incir yerine şeftali, armut, karpuz, malta eriği, kiraz, erik ve çileği tercih edin.

•Ara öğünde, sabah saat 10.30-11.00 civarı yarım simit ve bir bardak ayran tüketin. Simitteki susamın yağlarıyla ayranın yağı birleşince, karın yağlarını kırıyor. Akşam üzeri ise saat 15.30 civarında meyve yemelisiniz. •10 günde bir, bir porsiyon sütlü tatlı yiyebilirsiniz. Ama diyet tatlı olmasın.

•Alkole gelince... Homer Simpson gibi olmak istemiyorsunuz değil mi? O zaman birayı unutun! Viski, votka, rakı ve şarap içebilirsiniz. Ama en iyisinin şarap olduğunu unutmayın.

•Masa başı işi yapıyorsanız metabolizmanızı hızlandırmanız gerek. Bunun için yeşil çay (yeşil çayın şeftali aromalı gibi çeşitlerini deneyebilirsiniz, yeter ki şekersiz olsun), limonlu su, elma suyu veya biberiye, kekik, tarçın, karanfil çayları için. Bu içecekler hem şekeri düzenliyor, hem de metabolizmanızı canlandırıyor.



MASA BAŞI EGZERSİZİ



•Masa başında, oturduğunuz yerde küçük hareketlerle karın bölgenizi çalıştırın: Karnınızı içeri çekip bacaklarınızı uzatın ve sanki frene, gaza basar gibi ayaklarınızı itin.



•Bir de, bir zahmet spor yapın! Spor salonuna üye olmasanız da yürüyüş yapabilir, bisiklete binebilir ve mesela televizyon izlerken suyunuzu mutfaktan kendiniz alabilirsiniz!



KEL OLMAK KADAR KORKUTUCU



"Erkeklerin zayıflamak istemesinde estetik etiketler önemli. Erkekler görünüşlerini kafaya taktıkları zaman, en çok göbekleri yüzünden üzülürler. Göbeklerindeki yağları tutup, 'İşte bundan kurtulmak istiyorum' derler. Çünkü günümüzün estetik anlayışına göre, minik bir göbeğin olması, kel olmak kadar korkutucu. Oysa 10 yıl önce karın bölgesindeki yağlara karşı daha hoşgörülüydük. Hatta büyük göbekler, zengin sofralar bir gurur kaynağıydı. Şimdi, sağlık hakkında daha bilinçliyiz" diyor Dr. Biffra. 8 Amerikan hükümetinin yaptığı araştırmaya göre, 2020'de 10 erkekten 8'i obez olacak.



Habertürk / Heja Bozyel

Read more

Erkeklerin 10 kötü alışkanlığı

Aslında erkek-kadın fark etmez, herkes dış görünümüne özen göstermeli. Ama nedense erkekler bu konuda biraz daha dikkatsiz.


Erkeklerin 10 kötü alışkanlığı

Beslenmenize dikkat etmediğinizde, egzersiz yapmadığınızda ve özellikle de sigara gibi kötü alışkanlıklarınız varsa kendinize daha çok vakit ayırmalısınız.



Haberin devamı için tıklayın!

Read more

Ağırlık kaldırarak erkeklik hormonunu artırın

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Ancak bunu geri kazanmak mümkün!


Ağırlık kaldırarak erkeklik hormonunu artırın

Siz fark etmeseniz de her geçen gün kas kütleniz, saç telleriniz, hafıza kapasiteniz hatta cinsel isteğiniz azalır. Bedeniniz gözle fark edilmeyecek bir şekilde ağır ağır yaşlanır. Bu süreçteki en karmaşık durumlardan biri de testosteronun-yani kasların büyümesini ve yağ kaybını tetikleyen, sizi güçlendiren, daha agresif ve rekabetçi kalmanızı sağlayarak libido patlamalarına sebep olan yegane hormonunuzun-üretiminin yavaşlamasıdır.



MUSCLE&FITNESS dergisinde yayınlanan habere göre testosteron hormonunu ile ilgili yapılan araştırmalar da yaşla beraber testosteron seviyesinin düşmesinin gayet doğal olduğu belirtildi. Buradaki iyi haber ise, eğer yeteri kadar ter dökerseniz kaybettiğiniz testosteronları geri kazanmanın mümkün olmasıdır. Bilimsel olarak ele alındığında; testosteron hormonu, bilindiği gibi kasların gelişmesi üzerinde önemli bir role sahiptir.



Testosteron kas hücrelerine ulaşır ve burada kendisini androjen reseptörlerine bağlar. Sonra birbirine bağlı bu testosteronlar hücrenin çekirdeğine girer ve kas büyüten genleri harekete geçirir. Connecticut Storrs Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre antreman sırasındaki testosteron artışının kaslardaki androjen reseptörü seviyelerini anında yükselterek erkeklik hormonunu arttırdığı belirlendi.



MUSCLE&FITNESS dergisine göre testosteron hormonunu arttırıcı özel çalışma programı ile daha iri ve erkeksi görünmenin 5 kuralı...



KURAL 1: AĞIRLIK ÇALIŞIN



Hafif ağırlıklarla ve çoklu tekrarlarla çalışarak testosteron hormonu oluşumunu arttırabilirsiniz. Yapılan araştırmaya göre 10 tekrarda kaldırılabilinen maksimum ağırlık ile testosteron seviyelerinde yüzde 10 artış sağladığını ortaya koymuştur. Ancak maksimum seviyenin yüzde 40'ı ile çalışmak testosteron seviyelerinde ya çok az ya da hiç değişim olmuyor.



KURAL 2: HER ANTREMANDA ÇOKLU KAS GRUPLARINI ÇALIŞTIRIN



Danimarkalı araştırmacıların çalışmalarına dayanan bu yöntem kol çalışmalarına bacak çalışmasınında eklenmesiyle, testosteron seviyesinde yüzde 40'lık bir artışla ani bir yükselme kaydediliyor. Diğer yandan sadece büyük kas gruplarının çalıştırılmasıyla da yüksek testosteron seviyelerine ulaşmak mümkün.



KURAL 3: ANTREMANLARINIZDA ÇOK YÖNLÜ EGZERSİZLER YAPIN



Çok yönlü egzersizler yapmanın en basit yollarından biri farklı kas gruplarını hedef almaktır. Bu yaklaşım kural 2'yi uygulamanızı da sağlamış olur. Çok yönlü egzersizlerle, daha büyük ağırlıklar kaldıracağınız için aynı zamanda diğer egzersizleri de yaparak seviyeyi bir üste taşıyabilirsiniz.



KURAL 4: ANTREMANIN HACMİNİ ARTTIRIN



Yapılan araştırmaya göre sporcular üç ayrı egzersize tabi tutularak her egzersiz sonunda testosteron seviyeleri ölçülüyor. Bunlardan ilki 10 tekrarda kaldırabilecekleri max. Ağırlığa dayanıyor. Test sonunda yüzde 75'lik bir artış görülüyor. Tekrarı birkaç kez yapanlarda ise yüzde 90 oranında testosteron arştı saptanmış.



KURAL 5: KIPIR KIPIR



Çalışma aralarında oturup dinlenmeyi seçenlerdenseniz karşılığında testosteron ve kaslarınızda hiçbir değişiklik olmayacağını bilmeniz gerekmekte. Araştırmalar gösteriyor ki antremanlar arasındaki bir dakikalık dinlenme ile testosteron seviyesinde artış gözleniyor ama bu süre çoğaldığında artmanın yanında testosteron seviyesinin hızla alt seviyelere indiği görülüyor. Bu da genel olarak gösteriyor ki daha canlı ve hareketli kişiler normal tempoda ki erkeklere göre çok daha fazla testosteron salgılıyor.







Read more

Erkekler sinirlendiğinde ne olur?

İspanya'daki Valencia Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, erkeğin bünyesine sinir iyi gelmiyor... Neden mi?


Erkekler sinirlendiğinde ne olur?

İspanya'daki Valencia Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, erkeğin bünyesine sinir iyi gelmiyor. Sağlık açısından çok da dikkate alınmayan sinir atakları, hormonal dengede büyük tahribat yaratıyor.



İnsan sağlığının en büyük düşmanları sinir ve stresin etkileri konusunda uzmanlar sürekli uyarıyor. Günlük hayatımızı altüst eden, hormonal etkileşimler sağlayan bu ikili ile ilgili yeni bir araştırma yapıldı.



İspanyol bilim insanları, sinirin erkekler üzerindeki hazin etkilerini ortaya koydu.



Araştırmacılar, sinirin erkek bünyesindeki yan etkileriyle ilgili uzun ve önemli bir liste çıkardılar. İlk önemli etki, kalp atışlarındaki artmayla başlıyor ve atardamardaki gerilimin yükselmesiyle devam ediyor.



Sinirli anlarda art arda gerçekleşen bu zincirleme reaksiyon sonucu da erkeklik hormonu testesteron zirve yapıyor.



Mantık devre dışı kalabiliyor



Genelde çabuk sinirlenen ya da gün içinde stresli olan erkek bünyesinde, yaşanan kısa gerginlikler "gelgeç" olarak görülse de aslında yarattığı etki son derece keskin oluyor.



Valencia Üniversitesi'nde yapılan "Hormonlar ve Etkileri" araştırmasına göre, oluşan ilk zincirleme reaksiyonun ardından, kronik yorgunluk, konsantrasyon ve hafıza sorunlarına yol açan stres hormonu kortisol devreye giriyor.



"Erkekler sinirlendiğinde ne olur?" sorusunun cevabı burada bitmiyor. Araştırma sonuçları sinirin, beynin mantıklı düşünmeden sorumlu kısmı olan sol tarafının da uyarıldığına işaret ediyor.



Bu nedenle tartışmalı ve stresli bir ortamda, bünyenin sinirin bir etkisi sonucu mantıklı düşünceye kapalı olduğu belirtiliyor.



Olaylardaki neden sonuç hakimiyetini kaybeden erkek bünyesinin, yıllarca yaşayacakları sinir atakları sonucunda fiziksel tahribata da uğrayabilecekleri ifade ediliyor.



HT







Read more

Kellik tedavisinde son yöntemler

Kellik her yaş grubundaki erkeğin en önemli görsel sorunlarının başında geliyor. Genç ve orta yaş grubundaki erkekler özellikle de saçsızlığı dert ediyor.


Kellik tedavisinde son yöntemler

Kellik her yaş grubundaki erkeğin en önemli görsel sorunlarının başında geliyor. Genç ve orta yaş grubundaki erkekler özellikle de saçsızlığı dert ediyor. Ancak gelişen tıbbı yöntemlerle dökülen saçların yerine yeni saçlara kavuşmak mümkün. Çünkü kelliği bir kader olmaktan çıkaran saç ekim yöntemleri var. Peki, herkes saç ekim yöntemi yaptırabilir mi?



Acıbadem Bakırköy Hastanesi'nde hizmet veren "Saç Ekim Merkezi"nden Estetik, Plastik, Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Halil İbrahim Canter'e kimlerin saç ekimi yaptırabileceğinden saç naklinin nasıl yapılacağına dair pek çok soru yönelttik.



Saç nakli yapabilmek için hangi koşullar gerekiyor?

Biz aslında saçlı deriye kıl kökü nakli yapıyoruz. Ayrıca sakal, bıyık ve kaş kaybı halinde de nakil yapabiliyoruz. Bunların dışında bazı ilaçlara, iç hastalıklarına, enfeksiyonlara bağlı, yanık, ameliyatlara bağlı saç kayıpları, bazı cilt hastalıkları nedeniyle oluşan kayıplarda nakil olabiliyor.



Saç derisinde yanık varsa, yanan derinin beslenmesi iyi olmadığından ve bu deriye nakil yaptığınızda iyi sonuç alınmadığından farklı bir yöntem kullanıyoruz. Saç olan bölgelerin altına silikon balonlar yerleştiriyoruz, balonu şişirip saç olan bölgenin alanını genişletiyoruz. İkinci seansta ise hastalıklı saçsız deriyi çıkarıyoruz. Balonları da indirip elde kalan fazlalık dokuları, aldığımız yanık dokunun yerine doğru kaydırıyoruz. Bu yöntemi erkek tipi kellik için değil, saçlı bölgelerin yeniden yapılandırılmasında kullanıyoruz.



Saç naklinde neler yapılıyor?

Saçlı deriden büyük parçalar alınınca taşınılan yerde yaşaması kolay olmuyor. Ayrıca birbirinden ayrı parçalar alınınca çim adam görüntüsü ortaya çıkıyor. Erkeklerin başlarının arka tarafında iki kulak hizasındaki bölgedeki saçlar, erkeklik hormonu testesterona daha dirençlidir. Bu nedenle ense saçları dökülmezken, ön taraftaki saçlar daha çabuk dökülüyor.



Saç ekiminde hangi yöntemler kullanılıyor?

Saçların ikili üçlü demetler halinde çıktığından tek tek ekilmiyor, mikro foliküler ünite dediğimiz ikili üçlü kök demetleri halinde ekiliyor.



FUT (Follicular Unit Transplantation):

Enseden 1-1,5 cm genişliğinde, 10-12 cm boyunda bir saçlı deri alanı alınıyor. Arkadaki alan cerrahi dikişle kapatılıyor. Bu bölgedeki dikişler 15 gün sonra alınıyor. Birkaç ay sonra iyileşme tamamlandığında saçı aldığımız alanda çizgi şeklinde bir iz kalıyor. Bu iz saçların uzamasıyla birlikte kapanıyor. Saçlı deri birkaç milimetre kalınlığındaki şeritlere bölünüyor, her şeritteki saçlar büyüteçli gözlükler altında hazırlanıyor. Daha sonra minik minik deliklere tek tek her bir saç kökü ekiliyor. Saç kökleri hazırlanırken bir yandan da ekim yapılıyor. İkinci bir ekip tarafından yeni kökler hazırlanmaya devam edilebilir.



FUE (Follicular Unit Extraction):

Hastanın ense bölgesi uyuşturuluyor. Her bir ünite tek tek alınıyor. Saçların alındığı alanda çok küçük delikler açılmış oluyor. Deliklerin olduğu bölgeler iki üç gün içinde kabuklanmış oluyor. Bir hafta içinde de yara izleri görünmüyor. Yaklaşık bir milimetre çapındaki yara izleri büzüşerek iyileşiyor. Birbirinden çok dağınık, saçların arasında noktasal yara izleri de kimsenin gözüne batmıyor. Bu sayede yara izi oluşturmadan saç ekimi yapılıyor.



Ekilen saçların çok önemli bir kısmı dökülüyor. Bu dökülmenin ardından 3-6 ay içinde yeni saç telleri uzayarak saçsız kalan bölgede saçlı doku oluşuyor. Burada kıl kökünün yeni kılı oluşturmasını sağlamayı amaçlıyoruz.



Saç ekimi için uygun olmayan hasta grubu hangisidir?

Erkek tipi saç ekiminde tüm dünyada kabul görmüş "Norwood" sınıflamasını kullanıyoruz. Birden yediye kadar giden dökülmüş saç miktarına göre belirlenmiş bir sınıflandırmadan bahsediyoruz. Birden yediye doğru gittikçe dökülme oranı artıyor. Eğer çok geniş bir bölgede saçsızlık varsa, kapatmanız gereken alan artıyor, bu durumda saç ekim yönteminden fayda görülmesi mümkün olamıyor. Altıncı ve yedinci tip dediğimiz ileri tip dökülmelerde, var olan saçları açık alanları kapatmaya yetmeyeceğinden saç ekimine uygun olmuyorlar, bunun bilgisini de hastaya vermek gerekiyor.



Saç ektirecek kişilerin 20 yaşındaki saçlarına kavuşması mümkün mü?

Öndeki saçları dökülmüş, tepesisi açılmış, ama arada şerit tarzında saçları olan hastalar var. Hastalar bize 20 yaşındaki fotoğraflarını getirip o hallerine dönmek istediklerini belirtiyor. Burada açıkça şunu söylemek gerekiyor ki, saçsızlık sözkonusuysa eğer 40-50'li yaşlarındaki kişileri 20'li yaşlarındaki hallerine getirmemiz mümkün değil. Önden fotoğrafınız çekildiğinde çehrenizin görüntüsü sizin fotoğraf görüntünüzdür. Saç ekiminde amaç tüm saçlı deriyi saçla donatmak değil ama hastanın önden bakıldığında görünen yüzünün yani fotoğraf görüntüsünün düzeltilmesidir. Saç çizgisini oluştururken de bunu amaçlıyoruz. Önden bakıldığındaki saç çizgisini birkaç santim öne alarak, seyrekleşmeye başlayan saçların arasını doldurunca genel görüntüyü önemli ölçüde düzeltmiş oluyoruz.



Dermatolojik tedavilerin saç ekimi öncesinde faydaları nelerdir?

Bir grup saç ekimi hastasına dermatolojik muayene öneriyoruz. Ekimden önce saç bakımı yapılırsa ince telli saçlar güçleniyor, ayrıca çıkmamış ya da dökülmeye yüz tutan saçlar da güçlenmiş oluyor. Saçların canlı olduğu dönem uzatılabiliyor, bu tedavi ve yaklaşımlar saç alınacak sahayı hazırlayıp saç ekiminin başarısını artırıyor.



Kadınlarda da saç ekimi yapılabiliyor mu?

Kadınlarda belli alanda dökülüme varsa saç ekimi yapılabiliyor. Seyrekleşmesi daha fazlaysa arkadan alınıp öne doğru, önde seyrekleşen saçların arasına ekilebilir. Saçlı derinin her yerinde seyrekleşiyorsa dermatolojik yöntemlerle canlılığnı, sıklığını artırmak daha doğru olabilir. Kadınlarda erkek tipi kellik çok sık görülmüyor. Nadiren de olsa kadınlarda önlerin fazla seyrekleşip, arkaların sık kaldığı durumlarda önleri sıklaştırmak için ekim yapılabilir.









Read more
 
ücretsiz porno izle ücretsiz porno hd porno izle mobil porno porno izle türk porno türk porno
Kadınla Yaşam Bloğu Design by Türkçe amatör Porno © 2009