Biraz kendinizden bahseder misiniz?
1983 istanbul doğumluyum. Keşfetmeyi seven, sanat, müzik, seyahat ve tabi ki fotoğraf tutkunuyum. Ayrıca Tarçın’nın annesiyim :) 10 yıl boyunca kurumsal bir firmada muhasebe sorumluluğu yaptıktan sonra hobi olarak başlayan fotoğraf hayatını radikal bir karar alarak profesyonel is hayatina çevirmiş birisiyim.
Ne kadar zamandan beri fotoğraf çekimleriyle uğraşıyorsunuz?
Aslında fotoğraf hayatımda hep vardı. Ama profesyonel olarak 4 yıldır fotoğraf çekimleriyle uğraşıyorum.
İlk foto.mak. elinize ne zaman aldınız?
Sanırım ortaokul zamanlarıydı. Dedemin 40 yıllık flimli Canon makinesi ile başladım. Sonra compact makinler yerini aldı. SLR makineyi ise 2008 yılında elime aldım. Onun heyecanı çok ayrıydı :)
Neden fotoğrafcı olmak istediniz ve sizi buralara kadar sürükleyen ne oldu?
Aslında fotoğrafçı olmayı hiç hayal etmemiştim. Ben kader diyorum biraz bu duruma, belki de farkında olmadan içim olanlarla kendimi sürükledim. Herşey bir arkadaşımın, kendimize bir hobi edinelim demesiyle başladı. Fotoğraf kursunu seçmiştik. Hem gezeriz, hem eğleniriz bu arada da güzel fotoğraflarımız olur demiştik.
Sonra arkadaşım gelemedi ve ben gittim kursa. Kader ya :) Gittiğim kursta herkes birşeyler yapıyordu. Kimisi web sitesini açıyor, kimisi doğum ve düğün fotoğrafları çekiyordu. O anda, “herkes yapıyor Gülşah sen neden birşeyler yapmıyorsun” dedim. Zaten hayatımda ki dönüm noktalarım hep böyle başlamıştır :) Sonra şansıma bir arkadaşım doğum yapacaktı ve bir arkadaşımda evlenecekti. Her ikisinede fotoğraf çekimleri için gönüllü olduğumu söyledim. Sağ olsınlar beni kırmadılar. Çok güzel çekimler yaptık. Sonra çektiğim fotoğraflar facebook’ta patlama yaratınca, bu yolda ilerlemem gerektiğini anladım.
Uzmanlık alanınız nedir ?
Düğün fotoğrafları uzmanlaştığım, hergün birşeyler katarak ilerlediğim alan. Ama bunun dışında; Nişan,söz, parti, doğum, newborn, bebek,aile çekimleri de var. Anlayacağınız tüm özel günlerin fotoğraflar çekimlerini gerçekleştiriyorum.
İstanbul dışında çekim yapabiliyor musunuz?
Son zamanlarda bana çok sorulan sorulardan biri. Evet, tarihler uygun olduğu sürece şehir dışına çıkıyorum. Ayrıca farklı mekanlarda çekim yapmak beni de besliyor.
Gününüzün ne kadarını fotoğrafa ayırıyorsunuz?
Tamamını desem :) Fotoğraf çekmek değil sadece, çekilen fotoğrafların editlenmesi, kolajlanması, albüm tasarımı, slayt gösterisi derken kendimi ofisten çıkamaz buluyorum. Ama bu durumdan hiç şikayetçi değilim. “Tutkunuzu takip ederseniz, asla çalışmak zorunda kalmazsınız” cümlesi tam bana göre :)
Size göre özetle fotoğraf nedir?
Bana göre fotoğraf, anı sonsuzluşturmak/ölümsüzleştirmektır.
Fotoğrafa bir çok insan resim diyor. Sizin tepkiniz ne oluyor?
Hoşuma gitmiyor tabi ki. “Resim çizilir, fotoğraf çekilir” cümlesini söylüyorum hemen J Bazende gülüp geçiyorum. Artık insanlar çok bilinçliler arada ki farkı çok iyi biliyorlar ama maalesef klişeleşmiş şeylerden vazgeçemiyoruz.
Çektiğiniz bir fotoğrafın ‘iyi’ olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
İyi ya da güzellik göreceli birşeydir. Nasıl her insanın elinin lezzeti ayrı ise, bizim meslekte de herkesin göz lezzeti ayrı diye düşünüyorum. Bir fotoğraf net ve ışığı güzel ise o fotoğraf benim için “iyi” dir. Sonrası biraz sanata giriyor.
İnsanların en özel anlarına fotoğrfalarınızla eşlik ediyorsunuz. Bu size neler hissettiriyor?
Mutluluk sebebim... İnsanların mutluluğu ile mutlu olan, beslenen birisiyim. Onlarla heyecanlanıp, onlarla gülüp, onlarla duygulanıyorum. Her çekimden kendime bir paye alıyorum. Ufkumu açıyorum. Yeni insanlar tanıyıp, hayatıma sürekli yenilikler katıyorum.. Özetle; nefes alıyorum....
Çekim yaparken çok zorluk yaşadığınız oluyor mu?
Olmaz olur mu :) Bir kere o gün çekimini yaptığım kişilerin yaşam koçu oluyorum. Herşeyleriyle birebir ilgileniyorum. Bu bazen gerçekten çok zor olabiliyor. Bir çekimde, gelinimin makyaj danışmanlığından tutun, gelinliğini giydiren, eşyalarını toparlayan, poşetlerini taşıyan, psikolojik danışmanlığını yaptığımı bunların üstüne anı yakalayan fotoğrafçısı olmaya çalıştığımı bilirim :)
Özellikle doğum fotoğrafları sizi zorluyor mu?
Asla... Mucizeye şahitlik etmenin nesi zor olabilir ki ?
Çekimlerde yaşadığınız en komik ve en kötü/şansızlık diyelim yaşadığınız bir olayı paylaşabilir misiniz?
Gelin-damatların geç kalması dışında yaşadığım kötü bir olay yok J Ama bir keresinde, otobanda çekim mekanına doğru ilerliyoruz. Birden yan şeritte ki motorsikletin bize yanaştığını farkettik. Elleriyle birşey yapıyorlar ama ne demek istediklerini anlayamamıştık. Kasklardan da yüz ifadelerini göremiyorduk. Sonra camı aç işaretini yaptı.
Camı açtık ve arkadası arkadaşı bizden zarf istedi. O anda ki şaşkınlığımızı görmeniz gerkiyordu.
Çok yolumuz kesilmişti ama böyle bir zarf isteme olayı ile karşılaşmamıştım. Benim için en komik olay budur :)
Gülşah Ekerel'e aşağıdaki web sitesinden ulaşabilirsiniz.
www.gulsahekerel.com
0 yorum:
Yorum Gönder